BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 12.11.2015 - 18:12, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:15 4907+ kez okundu.
 

BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ

Biraz zaman,biraz ömür biriktirebilse insan,kumbaraya gizleyebilse.Biraz gençlik koyabilse kenara,ihtiyar zamanlara saklayabilse,ya da satılsa da alınsa gençlik.Eskiyi getir ,yenisini götür gibi mesela. Hızlandırılmış bir film şeiridi gibi.Ne zaman başladı,ne zaman bitti anlayamadan bitiyor ömür.Kişiye özel olsa da tekrarı yok bu filmin.Gençlik bir kuştu,tutmak istedim tutamadım,Yaşlılık bir paçavra satmak istedim satamadım. Cahit Sıtkı Tarancı’nın  söylediği gibi,’’Gökyüzünün başka rengide varmış,Geç fark ettim taşın sert olduğunu,Su insanı boğar,ateş yakarmış,Her doğan günün bir dert olduğunu,İnsan bu yaşa gelince anlarmış.’’  Dünyaya ait ne varsa harcanıp gidiyor.İnsanlar hırs yüzünden birbirini boğuyor.Yiyip içmeler,gezip-tozmalar gülüp eğlenmeler.Paranın esiri olanlar,ev,çocuk ,araba taksitleri,azıcık bile vermeye kıyamadığımız paralar hepsi bir bir senden kaçacak. Günler,aylar,yıllar bir bir gelip, geçip gidiyor. Saatler çılgın bir akarsudur aslında. Saniyelerse bu coşkun suyun damlacıkları misali. Gerçek değerini anlamadığımız veya geç anlayabildiğimiz iki değerden birisi sağlık öbürü de zaman denilen enteresan oluşum. Bahar,yaz derken  şimdi güzün  ortalarındayız. Kim bilir bu yeryüzündeki kaçıncı güz. Evrenin devinimi devam ediyor hiç durmaksızın. Bu devinimde bizim yerimiz ne ?Ömür dediğin nedir ki? Bugün olmuşuz yarın belki yokuz. Bir varmış bir yokmuş olacağız, Ne kadar anılsak da anılmasak da zaman denilen o rüzgar hayatımızda biriktirdiğimiz hatıralarımızı, gülüşlerimizi, kederlenmelerimizi velhasıl her yaşadığımızı savurup götürecek bir bilinmezliğe. Ünlü şairimiz   Can Yücel’in  şiiri ile yazımı tamamlamak istiyorum.’’Farkında olmalı insan,kendisinin,hayatın olayların,gidişatın farkında olmalı/Farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen/Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli/Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda  kalacağını fark etmeli/Şu geniş görünen dünyanın ,ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli/Gülün hemen dibindeki dikeni,dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli/Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli/fark etmeliyiz çok geçmeden/ÖMÜR DEDİĞİN ÜÇ GÜNDÜR,DÜN GELDİ GEÇTİ,YARIN BİLİNMEZ/O HALDE ÖMÜR DEDİĞİN BİR GÜNDÜR/ O DA BUGÜNDÜR…
Biraz zaman,biraz ömür biriktirebilse insan,kumbaraya gizleyebilse.Biraz gençlik koyabilse kenara,ihtiyar zamanlara saklayabilse,ya da satılsa da alınsa gençlik.Eskiyi getir ,yenisini götür gibi mesela. Hızlandırılmış bir film şeiridi gibi.Ne zaman başladı,ne zaman bitti anlayamadan bitiyor ömür.Kişiye özel olsa da tekrarı yok bu filmin.Gençlik bir kuştu,tutmak istedim tutamadım,Yaşlılık bir paçavra satmak istedim satamadım. Cahit Sıtkı Tarancı’nın  söylediği gibi,’’Gökyüzünün başka rengide varmış,Geç fark ettim taşın sert olduğunu,Su insanı boğar,ateş yakarmış,Her doğan günün bir dert olduğunu,İnsan bu yaşa gelince anlarmış.’’  Dünyaya ait ne varsa harcanıp gidiyor.İnsanlar hırs yüzünden birbirini boğuyor.Yiyip içmeler,gezip-tozmalar gülüp eğlenmeler.Paranın esiri olanlar,ev,çocuk ,araba taksitleri,azıcık bile vermeye kıyamadığımız paralar hepsi bir bir senden kaçacak. Günler,aylar,yıllar bir bir gelip, geçip gidiyor. Saatler çılgın bir akarsudur aslında. Saniyelerse bu coşkun suyun damlacıkları misali. Gerçek değerini anlamadığımız veya geç anlayabildiğimiz iki değerden birisi sağlık öbürü de zaman denilen enteresan oluşum. Bahar,yaz derken  şimdi güzün  ortalarındayız. Kim bilir bu yeryüzündeki kaçıncı güz. Evrenin devinimi devam ediyor hiç durmaksızın. Bu devinimde bizim yerimiz ne ?Ömür dediğin nedir ki? Bugün olmuşuz yarın belki yokuz. Bir varmış bir yokmuş olacağız, Ne kadar anılsak da anılmasak da zaman denilen o rüzgar hayatımızda biriktirdiğimiz hatıralarımızı, gülüşlerimizi, kederlenmelerimizi velhasıl her yaşadığımızı savurup götürecek bir bilinmezliğe. Ünlü şairimiz   Can Yücel’in  şiiri ile yazımı tamamlamak istiyorum.’’Farkında olmalı insan,kendisinin,hayatın olayların,gidişatın farkında olmalı/Farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen/Bir damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli/Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda  kalacağını fark etmeli/Şu geniş görünen dünyanın ,ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli/Gülün hemen dibindeki dikeni,dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli/Zenginliğin ve bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark etmeli/fark etmeliyiz çok geçmeden/ÖMÜR DEDİĞİN ÜÇ GÜNDÜR,DÜN GELDİ GEÇTİ,YARIN BİLİNMEZ/O HALDE ÖMÜR DEDİĞİN BİR GÜNDÜR/ O DA BUGÜNDÜR…
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.