BİR ULVİ SANATTIR GAZETECİLİK MESLEĞİ

Bir gazete, ya da her hangi bir yayın aracıyla kamuya haber yapılması, neşredilmesi işleminde çalışanlara gazeteci, muhabir, denilir. Basın mensubu bu hizmetleri elde edebilmek için her türlü zorluklara göğüs gererek, hatta ölümü bile göze alarak, habere, haberle ilgili bilgileri vakit kaybetmeden elde eder, gazetesine ajansına, kurumuna iletir, yayın aracıda bunu kamuoyuna ulaştırır. Basın mensubu bu çalışmasını bilgi, kaynak, belge, olguya dayandırır, afaki ve sanal haber yapmamaya özen gösterir. Basın mensubu, habercilik alanında korku nedir bilmez. Görevini yılmadan yapar. Muhabir becerikli ve bu hünerini haber yapmada ustalıkla kullanmasını bilmelidir. Gazeteci yılmayan bir yapıya sahip olmalıdır Basın mensubu doğru haber yapılmasında, önüne çıkabilecek her engeli iradesiyle cesaretiyle aşmak durumundadır. Yok; yönetici, arkası kuvvetli, politikacı, hatır gönül sahibi, asan kesen takımı gibi engelleri kafasına takmaz, haklının hakkının korunması, haksızın cezasını alabilmesi yolunda doğru bildiklerini kanıtlarıyla haberine dökerek kamuoyunu aydınlatmaya çalışır. Haberci;  haberi doğru kaynaktan almaya çalışır. Basın mensubu, kendisine ulaşan haberi doğrulamak, teyit ettirmek durumundadır. Kulaktan dolma bilgilerle haber yapmaz. Yapmamalıdır. Gazeteci, şantaj, karalama, kirletme, yalan haber, yıpratma insanları kurumları yıpratacak, küçük düşürecek konularla haber kaynağını meşgul etmez. Haberci, yasalara saygılı, yasaların yanında, saygın, ahlaklı, namuslu, dürüst, onurludur.  Bu haliyle toplumda her daim itibar görendir. Basın mensubu, bir menfaate, politikaya, politikacıya, cemaat gruplarına bağlanmamalı. Haberci,açık ve net fikirli, dürüst, ön yargılardan uzak, kişi ve kurum haklarına saygılı, parmakla gösterilebilen kişidir. Basın mesleği ve yayıncılık bu nedenle hür toplumlarda anayasanın öngördüğü üç devlet gücü yanında (yasayıcı-meclis, yürütücü-hükümet, yargılayıcı-mahkemeler) 4.denetleyici devlet gücü olarak kabul edilir. Toplumumuzda da, 4. Kuvvet “Medya” anlatımlarda yer alır. Büyük Atatürk’ün dediği gibi; “Basın Milletin ortak sesidir” sözünün muhatabı olan bizlerinde sorunları bulunmaktadır. Meslektaşlarımızın, basın çalışanlarının, ekipman ve maddi olarak sorunları bulunmaktadır. Haber ediniminde, yeterli ilgiyi göremediğimiz anlar çoktur. Buna rağmen işlerini en iyi şekilde yapmaya özen gösteririz. Bu anlamda, jop, biber gazı, hatta saldırılara bile muhatap kalırız. Meslektaşımız Zeki Al hocamızın tabiriyle, her önüne gelen gazeteci -yazar olabiliyor. Mesleğin ilkelerinin dışında haber yorum yapıp, istenmeyen tepkilere muhatap kalabiliyoruz ama yine de, basın alanında, alaylı ve mektepli olmak üzere taşrada 2 grupta değerlendirilmeye alınırız bizler. Sonuç olarak; bunları bir kenara bırakıp, mesleğimizin yücelmesi, kalıcılığının onurunun korunması için,öncelikle erdemli, açık net görüşlü, dürüst, yalandan uzak, gerçekçi kişileri aramıza almalıyız. Özellikle yerel basın ve internet gazete sahipleri, Yazı İşleri Müdürleri, Genel Yayın Yönetmenleri, artık 15 yaşındaki çocukların eline bir kalem, bir not defteri, 100 liralık makine, 5 lirada dolmuş parası verip,” Git şu basın toplantısını takip et, şu amatör maçtan resim al gel” dememeli.