Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!

GÜNDEM 04.12.2023 - 17:17, Güncelleme: 04.12.2023 - 17:23 3817+ kez okundu.
 

Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!

KESK Şubeler Platformu adına Tüm Bel Sen Şube Başkanı Hakan Sarıyıldız, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK)’na bağlı sendikaların üyeleri olarak bu ülkede insanca yaşamayı hak eden tüm yurttaşlar için ‘Emekten Yana, Demokratik bir Halk Bütçesi İstiyoruz’ dediklerini söyledi.
Bu mücadelenin bir parçası olarak başta İstanbul Kartal Meydanı ve Diyarbakır İstasyon Meydanındaki mitingler olmak üzere Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a tüm memlekette omuz omuza olduklarını ifade eden Sarıyıldız, “Yaklaşık bir aydır TBMM’de 2024 bütçe kanun teklifi görüşülüyor. Ancak mevcut iktidar bu teklifin içyüzünü halkın, emekçilerin öğrenmesini, bütçe hakkına sahip çıkmasını istemiyor. Her şeyin kapalı kapılar ardında kalmasını, 11 Aralık’ta TBMM Genel Kuruluna getirilecek olan bütçe teklifinin alelacele kabul edilmesini istiyor. Cambaza bak oyunu ile dikkatleri başka yöne çekmek, gündemini değiştirmek için elinden geleni yapıyor. İşsizlerin sayısı 9 milyona yaklaştı. Neredeyse her evde bir işsiz var. İşsizlik en çok kadınları ve gençleri vuruyor. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz. Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. TÜİK’in takla attırılan rakamları bile Türkiye’nin dünya enflasyon sıralamasında beşinci sırada olduğunu gösteriyor. Yaşadığımız gerçek enflasyon ise TÜİK’in sanal rakamlarını ikiye katlıyor. Bir bardak çay bile 10 TL. Bir simit bile 10 TL. Dört kişilik bir aile 3 öğün kişi başına 1 çay 1 simit tüketse dahi aylık 7 bin 200 TL ediyor. En düşük ev kirası asgari ücreti aşıyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı. Bu koşullarda ülkede milyonlarca emekli 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda. Milyonlarca kamu emekçisi maaşı bugün emekliliğine yansıtılmayan 8.077 TL’lik “ilave seyyanen ödenek” ile birlikte yoksulluk sınırının yarısına ulaşmıyor. Asgari ücretlisi, emeklisi, işçisi, kamu emekçisi ile 85 milyonluk nüfusun 50 milyonu açlık sınırı altında, 80 milyonu yoksulluk sınırının altında bir yaşam savaşı veriyor. Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz. Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz. Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz. Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz. Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz. Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz. Diyoruz ki, %1’in çıkarı için %99’u yok sayan bu haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. Yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülmeye karşı” Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!”  Diyerek omuza omuza verelim. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim” ifadelerini kullandı.  
KESK Şubeler Platformu adına Tüm Bel Sen Şube Başkanı Hakan Sarıyıldız, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK)’na bağlı sendikaların üyeleri olarak bu ülkede insanca yaşamayı hak eden tüm yurttaşlar için ‘Emekten Yana, Demokratik bir Halk Bütçesi İstiyoruz’ dediklerini söyledi.

Bu mücadelenin bir parçası olarak başta İstanbul Kartal Meydanı ve Diyarbakır İstasyon Meydanındaki mitingler olmak üzere Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a tüm memlekette omuz omuza olduklarını ifade eden Sarıyıldız, “Yaklaşık bir aydır TBMM’de 2024 bütçe kanun teklifi görüşülüyor. Ancak mevcut iktidar bu teklifin içyüzünü halkın, emekçilerin öğrenmesini, bütçe hakkına sahip çıkmasını istemiyor. Her şeyin kapalı kapılar ardında kalmasını, 11 Aralık’ta TBMM Genel Kuruluna getirilecek olan bütçe teklifinin alelacele kabul edilmesini istiyor. Cambaza bak oyunu ile dikkatleri başka yöne çekmek, gündemini değiştirmek için elinden geleni yapıyor. İşsizlerin sayısı 9 milyona yaklaştı. Neredeyse her evde bir işsiz var. İşsizlik en çok kadınları ve gençleri vuruyor. Her 5 gençten biri, her 3 kadından biri işsiz. Zamlar yağmur gibi yağmaya devam ediyor. TÜİK’in takla attırılan rakamları bile Türkiye’nin dünya enflasyon sıralamasında beşinci sırada olduğunu gösteriyor. Yaşadığımız gerçek enflasyon ise TÜİK’in sanal rakamlarını ikiye katlıyor. Bir bardak çay bile 10 TL. Bir simit bile 10 TL. Dört kişilik bir aile 3 öğün kişi başına 1 çay 1 simit tüketse dahi aylık 7 bin 200 TL ediyor. En düşük ev kirası asgari ücreti aşıyor. Açlık sınırı 16 bin TL’ye, yoksulluk sınırı 49 bin TL’ye dayandı.

Bu koşullarda ülkede milyonlarca emekli 7 bin 500 TL’ye, çalışanların yarısı ise 11 bin 402 TL’lik asgari ücrete mahkûm edilmiş durumda. Milyonlarca kamu emekçisi maaşı bugün emekliliğine yansıtılmayan 8.077 TL’lik “ilave seyyanen ödenek” ile birlikte yoksulluk sınırının yarısına ulaşmıyor. Asgari ücretlisi, emeklisi, işçisi, kamu emekçisi ile 85 milyonluk nüfusun 50 milyonu açlık sınırı altında, 80 milyonu yoksulluk sınırının altında bir yaşam savaşı veriyor. Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Vergide adalet istiyoruz. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını istiyoruz. Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını istiyoruz. Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini istiyoruz.

Başta depremzedeler ve öğrenciler olmak üzere tüm dar gelirlilere kamusal, güvenli ve sağlıklı barınma olanaklarının sağlanmasını istiyoruz. Eğitimin her kademesindeki çocuklarımız için 1 öğün ücretsiz, sağlıklı yemek istiyoruz. Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz. İnsanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret istiyoruz. Bütçeden engellilere yönelik kamu hizmetlerinin geliştirilmesi için ayrılan payın arttırılmasını, kamuda engelli istihdamının arttırılmasını istiyoruz. Yoksulluğu önleyici, dar gelirlileri koruyucu tedbirlerin hayata geçirilmesi için Temel Gelir Güvencesi istiyoruz. Diyoruz ki, %1’in çıkarı için %99’u yok sayan bu haksızlığa karşı çaresiz değiliz. Gelin emeğimize, ekmeğimize, geleceğimize, bütçe hakkımıza birlikte sahip çıkalım. Yoksulluk, işsizlik ve yağma düzenin çarkları arasında öğütülmeye karşı” Emekten Yana, Demokratik Halk Bütçesi İstiyoruz!”  Diyerek omuza omuza verelim. İnsanca bir yaşam, güvenceli iş, güvenli bir gelecek için mücadeleyi birlikte büyütelim” ifadelerini kullandı.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.