MİSYONERLİK FAALİYETLERİ
İslam dini son hak din, Hz. Muhammed (s.a.v.)’de son peygamberdir. Renk, dil
ırk, cinsiyet ve milliyet farkı gözetmeksizin bütün insanlığa gönderilmiş
bulunan İslam dini, orijinalliğini, safiyetini ve asliyetini olduğu gibi
koruyabilmiş yegane ilahi dindir. Kur'an-ı Kerim de en ufak bir değişikliğe
uğramadan zamanımıza kadar gelebilmiş yegane bir kitaptır. Dünya durdukça da böyle
devam edecektir. İslam'dan önce gönderilen ve daha sonra Hıristiyanlık ve
Yahudilik gibi adlarla anılan dinler ise insanlar tarafından bozulmuş, tahrif
edilmişlerdir. Kur'an-ı kerim, bu dinlerin tahrif edildiğini haber vermektedir.
Şu gerçeği hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız. Hz.Muhammed (s.a.v.)
peygamber olarak gönderildikten sonra zaten tahrif edilmiş olan daha önceki
dinlere ihtiyaç kalmamış ve Yüce Allah, bütün insanlığın, ancak İslam Dinine
uyarak kurtuluşa erebileceğini açıklamıştır. Çünkü İslâm Dini, insanın
yaratılışına uygun temel prensiplerine sahiptir. Akılla ve ilmi gerçeklerle
çelişmez.
Durum böyleyken Hıristryanlar kendi muharref dinlerini bütün dünyaya yaymak
için büyük çabalar sarfetmekte ve çok büyük miktarlarda maddi harcamalarda
bulunmaktadırlar.
Hıristiyanlığı yaymaya çalışan kimseye misyoner, dünyayı Hıristiyanlaştırmak
için gösterilen faaliyetlere de misyonerlik faaliyetleri denmektedir.
Yüzyıllardır devam eden bu faaliyetler günümüzde de sürmektedir. II. Vatikan Konsilinde:
"Kilise misyonerlerini göndermeye devam edecektir. Yeryüzünde her taraf
Hıristiyan olmadıkça bu görev sona ermeyecektir." şeklinde karar
almışlardır.
Hıristiyanlığı yayabilmek için misyonerler, özel okullar,hastaneler,
kütüphaneler, yabancı dil öğretim merkezleri, sığınma evleri, öksüz yurtları ve
pansiyonlar kurarak fakir ailelere, kimsesiz çocuklara maddi yardımlar yaparak
kitap, broşür, dergi basıp dağıtarak ve çeşitli sanat etkinlikleri göstererek
amaçlarını gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yüzden Hıristiyan inancını
yaymakla görevli olan misyoneri bazen bir doktor, bazen bir hemşire, bazen bir
öğretmen, bazen bir barış gönüllüsü, bazen bir asker, bazen herkesin yardımına
koşan bir eleman olarak görebilirsiniz.
Misyonerlerin insanlara yaklaşımı çok cazip olur. Onların cazipliğine
aldanmayalım.