HAYIRDA ACELE ETMEK
Cenab-ı Hakk’ın insanlık için en büyük ihsanı ve ikramı, Din-i Celil-i İslam’dır. Bu
dünyada en büyük nimet İslam ile müşerref olup onun bize bildirdiği hususlara iman etmek,
emirlerini yerine getirmek, nehiylerinden sakınmak; İslam’ı bize tebliğ eden Peygamber
Efendimiz (s.a.v.)’in sünnetine tam manasıyla sarılmak; Kur'an-ı Azîmü’ş-Şân’ı öğrenmek,
yaşamak, başkalarının öğrenmesine ve yaşamasına vesile olmaktır. Yani Allah’ın rızasına
muvafık bir hayat yaşayıp, öbür âleme iman-ı hakîkî ile gidebilmektir.
Din-i Celil-i İslam mü’minlere bu hususlarda birbirleriyle yardımlaşmalarını daima
tavsiye etmektedir.Mâide Suresi’nde mealen şöyle buyuruluyor: “İyilik ve takvada birbirinizleyardımlaşınız”
Ayet-i kerime’de geçen ve “iyilik” diye tercüme olunan “el-birr” kelimesi, ihsan,
hayrın ve iyiliğin en mükemmeli, Allah’ın rahmeti, rızası ve cenneti gibi manalara
gelmektedir.
Takvâ ise tefsir kitaplarımızda şu şekilde izah edilmiştir: “Takvâ, Kur'an-ı Kerim’de
üç mertebe üzerine zikr olunmuştur. Birincisi ebedî azaptan korunmak için şirkten uzak
durarakehl-i imandan olmaktır. İkincisi büyük günahları işlemekten ve küçük günahlarda
ısrar etmekten uzak durup farzları ifa etmektir. Üçüncüsü de kalbini meşgul eden ve Hakk’ı
unutturan her şeyden yüz çevirip, bütün mevcudiyeti ile Hak Teâlâ’ya yönelmektir.
Âl-i İmran Suresi’nde ise şöyle buyrulmaktadır: “Rabbinizin mağfiretine ve takvâ
sahipleri için hazırlanmış olup genişliği semavat ve arz kadar olan cennete koşun O takvâsahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanlarıaffederler. Allah (c.c.) da iyilik sahibi olanları sever.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Salih
ameller yapmakta acele ediniz. Zira yakın bir zamanda karanlık geceler gibi bir takım
fitneler meydana çıkacaktır. O zamanda insan, mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak
akşamı eder. Mü’min olarak akşama kavuşur, kâfir olarak sabahlar. Dinini az bir dünyalığasatar.”
Siz değerli okurlarım
Görülüyor ki ayet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde mü’minlere hayırlı işlerde acele
etmeleri, salih ameller için koşuşturmaları tavsiye edilmektedir. Bu sebeple mü’minler
hayırlı işlerde ve hizmetlerde gözü açık davranmalı, fırsatları kaçırmayıp anında
değerlendirmelidir. Allah’ın rızasına götürecek ameller ve hizmetler hususunda mü’minler
birbirleriyle yardımlaşmalı ve adeta yarışırcasına gayret göstermelidirler. Bu hususla alakalı
olarak Bakara Suresi’nde şöyle buyruluyor: “Herkesin yöneldiği bir taraf vardır. (Öyleyse EyMü’minler) siz hayır işlerinde yarışın. Nerede olursanız olun Allah hepinizi bir araya
getirir. Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.”
Unutulmamalıdır ki hayra delâlet eden ve güzel bir hizmet yaparak insanların salih
ameller işlemesine sebep olanlar, o hayrı yapan tüm insanların elde ettiği sevaplara nail
olurlar. Zira bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyorlar: “Bir
hayra vesile olan kimseye o iyiliği yapanın ecri gibi sevap vardır.”