Biraz
zaman,biraz ömür biriktirebilse insan,kumbaraya gizleyebilse.Biraz gençlik
koyabilse kenara,ihtiyar zamanlara saklayabilse,ya da satılsa da alınsa
gençlik.Eskiyi getir ,yenisini götür gibi mesela. Hızlandırılmış bir film
şeiridi gibi.Ne zaman başladı,ne zaman bitti anlayamadan bitiyor ömür.Kişiye
özel olsa da tekrarı yok bu filmin.Gençlik bir kuştu,tutmak istedim
tutamadım,Yaşlılık bir paçavra satmak istedim satamadım.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın söylediği gibi,’’Gökyüzünün başka rengide varmış,Geç
fark ettim taşın sert olduğunu,Su insanı boğar,ateş yakarmış,Her doğan günün
bir dert olduğunu,İnsan bu yaşa gelince anlarmış.’’ Dünyaya ait ne varsa harcanıp gidiyor.İnsanlar
hırs yüzünden birbirini boğuyor.Yiyip içmeler,gezip-tozmalar gülüp
eğlenmeler.Paranın esiri olanlar,ev,çocuk ,araba taksitleri,azıcık bile vermeye
kıyamadığımız paralar hepsi bir bir senden kaçacak.
Günler,aylar,yıllar bir bir gelip, geçip gidiyor. Saatler çılgın bir akarsudur
aslında. Saniyelerse bu coşkun suyun damlacıkları misali. Gerçek değerini
anlamadığımız veya geç anlayabildiğimiz iki değerden birisi sağlık öbürü de zaman
denilen enteresan oluşum. Bahar,yaz derken
şimdi güzün ortalarındayız. Kim
bilir bu yeryüzündeki kaçıncı güz. Evrenin devinimi devam ediyor hiç
durmaksızın. Bu devinimde bizim yerimiz ne ?Ömür dediğin nedir ki? Bugün
olmuşuz yarın belki yokuz. Bir varmış bir yokmuş olacağız, Ne kadar anılsak da
anılmasak da zaman denilen o rüzgar hayatımızda biriktirdiğimiz hatıralarımızı,
gülüşlerimizi, kederlenmelerimizi velhasıl her yaşadığımızı savurup götürecek
bir bilinmezliğe. Ünlü şairimiz
Can Yücel’in şiiri ile yazımı
tamamlamak istiyorum.’’Farkında olmalı insan,kendisinin,hayatın olayların,gidişatın
farkında olmalı/Farkı fark etmeli,fark ettiğini de fark ettirmemeli bazen/Bir
damlacık sudan nasıl yaratıldığını fark etmeli/Anne karnına sığarken dünyaya
neden sığmadığını ve en sonunda bir metre karelik yere nasıl sığmak zorunda kalacağını fark etmeli/Şu geniş görünen
dünyanın ,ahirete nispetle anne karnı gibi olduğunu fark etmeli/Gülün hemen
dibindeki dikeni,dikenin hemen yanı başındaki gülü fark etmeli/Zenginliğin ve
bereketin sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini
fark etmeli/fark etmeliyiz çok geçmeden/ÖMÜR DEDİĞİN ÜÇ GÜNDÜR,DÜN GELDİ
GEÇTİ,YARIN BİLİNMEZ/O HALDE ÖMÜR DEDİĞİN BİR GÜNDÜR/ O DA BUGÜNDÜR…