10 Ocak’lar gerçek anlamda Basın Bayramı olmalı!

GÜNDEM 09.01.2024 - 14:59, Güncelleme: 09.01.2024 - 14:59 3573+ kez okundu.
 

10 Ocak’lar gerçek anlamda Basın Bayramı olmalı!

Medya sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların ve basın çalışanlarının 2024 yılına birçok sorunla girdiğini belirten Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, bu sorunların zaman geçirilmeden ele alınarak çözülmesinin, demokrasinin gelişimi için büyük önem taşıdığını kaydetti.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Dayanışma Günü nedeniyle, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nu oluşturan 9 Gazeteciler Federasyonu, 87 Gazeteciler Cemiyeti ve basın meslek örgütünü temsilen yazılı açıklama yapan Kolaylı, medya kuruluşları ve bu kuruluşlarda çalışan medya emekçilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Mesleki sorunların çözülerek 10 Ocak’ın gerçek anlamda basın bayramı olmasını dilediğini ifade eden Nuri Kolaylı, bir 10 Ocak’ı daha, yaşanan sorunlar ve geri alınan haklar nedeniyle “Çalışan Gazeteciler Bayramı” değil “dayanışma günü” olarak kutladıklarını ifade ederek sektörde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı: Meslek yasası eksikliği Günümüzde Türk basını, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır. Hemen hemen her iş kolunda düzenleyici yasalar varken basın sektöründe böyle bir yasa olmayınca dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın “gazeteciyim” diyerek mesleğe başlayabilmektedir. Oysa gazetecilik/habercilik, özel eğitim gerektiren bir meslektir. Buna karşın mesleğe girişte gazetecilik alanında eğitim görmüş olma şartı bulunmamaktadır. Gazetecilik yapmak isteyen bir kimse, eğitim seviyesi ne olursa olsun işe girebilmekte, meslekte rahatlıkla yükselebilmektedir. Bu durum, basın mesleğini her türlü istismara açık hale getirmektedir. Daha da üzücüsü habercilik, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılmaktadır. Ne yazık ki bu tür insanları basın mesleğinden uzaklaştıracak herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumu ortadan kaldırmak için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen “‘Gazetecilik Meslek Yasası" teknolojik gelişmeler de göz önüne alınıp günümüz koşullarına uygun olarak yeniden çıkarılmalıdır. Böyle bir düzenleme fikir özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, tam tersine haber alma özgürlüğünü gerçek anlamda hayata geçirmeyi sağlayıcı nitelikte olmalıdır. Ekonomik sorunlar Son dönemde ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle, diğer sektörlerde olduğu gibi; gelişmiş demokratik sistemin vazgeçilmez unsuru olan basın sektöründe de tarihin en zor ekonomik krizlerinden birisi yaşanmaktadır. Özellikle yerel gazeteler yaşam savaşı vermektedir. Kâğıttan mürekkebe, elektronik cihazlardan yazılımlara kadar medya sektöründe kullanılan malzemelerin çoğu ithaldir. Son 2 yılda döviz kurlarında yaşanan yükseliş, medya kurumlarının maliyetlerini katlamış defalarca vurguladığımız gibi birçoğunu kapanmanın eşiğine getirmiştir. Bu olumsuz sürecin durdurulması için medya kurumları malzeme kullanımında dışa bağımlılıktan kurtarılmalı, eskisi gibi yerli kâğıt fabrikaları kurulmalı ve işletilmeli, gerekli teknolojik destek verilerek darboğazdan çıkmalarına olanak sağlanmalıdır. Basın İlan Kurumu desteği Demokratik ülkelerde medya kurumları çeşitli yöntemlerle devletler tarafından desteklenmektedir. Türkiye’de de devlet desteği, resmî ilanlar yoluyla gerçekleşmektedir. Özellikle yerel gazetelerin hayatiyeti, günümüzde büyük oranda Basın İlan Kurumu sistemi ile verilen resmi ilanlara bağlıdır.
Medya sektöründe faaliyet gösteren kuruluşların ve basın çalışanlarının 2024 yılına birçok sorunla girdiğini belirten Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, bu sorunların zaman geçirilmeden ele alınarak çözülmesinin, demokrasinin gelişimi için büyük önem taşıdığını kaydetti.

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Dayanışma Günü nedeniyle, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nu oluşturan 9 Gazeteciler Federasyonu, 87 Gazeteciler Cemiyeti ve basın meslek örgütünü temsilen yazılı açıklama yapan Kolaylı, medya kuruluşları ve bu kuruluşlarda çalışan medya emekçilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Mesleki sorunların çözülerek 10 Ocak’ın gerçek anlamda basın bayramı olmasını dilediğini ifade eden Nuri Kolaylı, bir 10 Ocak’ı daha, yaşanan sorunlar ve geri alınan haklar nedeniyle “Çalışan Gazeteciler Bayramı” değil “dayanışma günü” olarak kutladıklarını ifade ederek sektörde yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini şöyle sıraladı:

Meslek yasası eksikliği
Günümüzde Türk basını, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen ‘Gazetecilik Meslek Yasası’na acilen ihtiyaç duymaktadır. Hemen hemen her iş kolunda düzenleyici yasalar varken basın sektöründe böyle bir yasa olmayınca dileyen herkes, eğitimine ve bilgi birikimine bakılmaksızın “gazeteciyim” diyerek mesleğe başlayabilmektedir. Oysa gazetecilik/habercilik, özel eğitim gerektiren bir meslektir. Buna karşın mesleğe girişte gazetecilik alanında eğitim görmüş olma şartı bulunmamaktadır. Gazetecilik yapmak isteyen bir kimse, eğitim seviyesi ne olursa olsun işe girebilmekte, meslekte rahatlıkla yükselebilmektedir. Bu durum, basın mesleğini her türlü istismara açık hale getirmektedir. Daha da üzücüsü habercilik, tehdit ve şantaj aracı olarak kullanılmaktadır. Ne yazık ki bu tür insanları basın mesleğinden uzaklaştıracak herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumu ortadan kaldırmak için, gazetecilik mesleğini ve bu mesleği kimlerin yapabileceğini düzenleyen “‘Gazetecilik Meslek Yasası" teknolojik gelişmeler de göz önüne alınıp günümüz koşullarına uygun olarak yeniden çıkarılmalıdır. Böyle bir düzenleme fikir özgürlüğünü kısıtlayıcı değil, tam tersine haber alma özgürlüğünü gerçek anlamda hayata geçirmeyi sağlayıcı nitelikte olmalıdır.

Ekonomik sorunlar
Son dönemde ülkemizde yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle, diğer sektörlerde olduğu gibi; gelişmiş demokratik sistemin vazgeçilmez unsuru olan basın sektöründe de tarihin en zor ekonomik krizlerinden birisi yaşanmaktadır. Özellikle yerel gazeteler yaşam savaşı vermektedir. Kâğıttan mürekkebe, elektronik cihazlardan yazılımlara kadar medya sektöründe kullanılan malzemelerin çoğu ithaldir. Son 2 yılda döviz kurlarında yaşanan yükseliş, medya kurumlarının maliyetlerini katlamış defalarca vurguladığımız gibi birçoğunu kapanmanın eşiğine getirmiştir. Bu olumsuz sürecin durdurulması için medya kurumları malzeme kullanımında dışa bağımlılıktan kurtarılmalı, eskisi gibi yerli kâğıt fabrikaları kurulmalı ve işletilmeli, gerekli teknolojik destek verilerek darboğazdan çıkmalarına olanak sağlanmalıdır.

Basın İlan Kurumu desteği
Demokratik ülkelerde medya kurumları çeşitli yöntemlerle devletler tarafından desteklenmektedir. Türkiye’de de devlet desteği, resmî ilanlar yoluyla gerçekleşmektedir. Özellikle yerel gazetelerin hayatiyeti, günümüzde büyük oranda Basın İlan Kurumu sistemi ile verilen resmi ilanlara bağlıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.