Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Toplumdaki karartı

Son 1-2 sene içerisinde artan, sözlük anlamından uzaklaşan, toplumun kanayan yarası, kara mizah. Kara mizah, ciddiye alınan konularla (ölüm, afet, ırk, dini ve milli değerler vb.) mizahi bir anlayış içerisinde yazılan yazı veya çizilen karikatürdür. Fakat sosyal medyada görülen şudur ki; kara mizahı bu ciddiye alınan konuları aşağılamak ve onlara küfür etmek olarak görüyorlar. Şöyle söyleyeyim; sözde kara mizahtan anlayan bir birey, bir kişinin inandığı dine, siyasi görüşüne veya milli değerlerine doğrudan küfür veya hakaret ediyor. Üstelik kendini ‘kaza mizah bu’ diyerek savunuyor. Kimse kimseye saygı göstermek zorunda değil. Fakat bu saygı duymadığınız bir şeye küfür edebileceğiniz anlamına gelmiyor. Şahsım adına; mizah yapmayı hatta kara mizahı da seven ve haddini aşmadıkça destekleyen birisiyim. Gerçekten iyi mizah yapabilmek için sağlam bir beyine ihtiyaç olduğunu görüyoruz bu insanlara baktıkça. Onlara bahşedilen düşünme organını niçin kullanamaz bu kişiler? Yahu kimse bir şey demiyor mu bu insan adı taşıyan yaratıklara? Elbette diyor. Ama mizahtan anladığını düşünen, hâlbuki tek yaptığı aşağılamak ve küfür etmek olan bu yaratıklar onlara da küfür ederek; ‘kara mizah yapıyorum, anlamıyorsan git buradan, bakmak zorunda değilsin’  gibi bomboş cümleler kuruyor. Sosyal medya keşmekeşinin, internet dolandırıcılarının, herkese küfür eden ve insanların değer kıldığı şeyleri aşağılayanların bu kadar çok arttığı dönemde niçin önlemler arttırılmaz? İlgili kurumların birine ceza-i işlem uygulaması için illa birinin şikâyet etmesi mi gerekiyor? Bir insanın hiç mi inancı, saygı duyduğu bir şey olmaz? Kesinlikle internet ortamında denetim sıkılaştırılmalı. Hani şu denir; internet ortamı devlete bağlı değil, rahat olabiliriz. Evet doğru orada bir kısıtlama yok. Fakat kısıtlama olmayışı, bir kişiye doğrudan aşağılayıcı ithamlarda bulunabileceğiniz anlamına gelmiyor. Bu konuda, bu tip insanlara susanlarda da suç var. Siz susup, ‘kara mizah bu’ dedikçe, onlar sizden güç alıp, çıtayı yükseltiyorlar. İnançlarla ve milli değerlerle fütursuzca alay edip, küfürler edip nasıl ceza almıyorlar? Niçin yaptırım uygulanmıyor? Özgürlük dendiğinde aklınıza, birisine, birisinin inancı ve görüşüne küfür etmek mi geliyor? Bu özgürlük değil başıboşluk. Tıpkı bir sokak iti gibi başıboş sosyal medyada dolanan kitlenin, ceza almadan, ne kadar daha böyle devam edeceği meçhul. Bundan rahatsız olan kişilerin ve kurumların, iş işten geçmeden harekete geçmesi gerekiyor.
Ekleme Tarihi: 14 Haziran 2021 - Pazartesi
Yiğitefe Şahin

Toplumdaki karartı

Son 1-2 sene içerisinde artan, sözlük anlamından uzaklaşan, toplumun kanayan yarası, kara mizah. Kara mizah, ciddiye alınan konularla (ölüm, afet, ırk, dini ve milli değerler vb.) mizahi bir anlayış içerisinde yazılan yazı veya çizilen karikatürdür. Fakat sosyal medyada görülen şudur ki; kara mizahı bu ciddiye alınan konuları aşağılamak ve onlara küfür etmek olarak görüyorlar. Şöyle söyleyeyim; sözde kara mizahtan anlayan bir birey, bir kişinin inandığı dine, siyasi görüşüne veya milli değerlerine doğrudan küfür veya hakaret ediyor. Üstelik kendini ‘kaza mizah bu’ diyerek savunuyor.

Kimse kimseye saygı göstermek zorunda değil. Fakat bu saygı duymadığınız bir şeye küfür edebileceğiniz anlamına gelmiyor. Şahsım adına; mizah yapmayı hatta kara mizahı da seven ve haddini aşmadıkça destekleyen birisiyim.

Gerçekten iyi mizah yapabilmek için sağlam bir beyine ihtiyaç olduğunu görüyoruz bu insanlara baktıkça. Onlara bahşedilen düşünme organını niçin kullanamaz bu kişiler? Yahu kimse bir şey demiyor mu bu insan adı taşıyan yaratıklara? Elbette diyor. Ama mizahtan anladığını düşünen, hâlbuki tek yaptığı aşağılamak ve küfür etmek olan bu yaratıklar onlara da küfür ederek; ‘kara mizah yapıyorum, anlamıyorsan git buradan, bakmak zorunda değilsin’  gibi bomboş cümleler kuruyor.

Sosyal medya keşmekeşinin, internet dolandırıcılarının, herkese küfür eden ve insanların değer kıldığı şeyleri aşağılayanların bu kadar çok arttığı dönemde niçin önlemler arttırılmaz? İlgili kurumların birine ceza-i işlem uygulaması için illa birinin şikâyet etmesi mi gerekiyor? Bir insanın hiç mi inancı, saygı duyduğu bir şey olmaz? Kesinlikle internet ortamında denetim sıkılaştırılmalı. Hani şu denir; internet ortamı devlete bağlı değil, rahat olabiliriz. Evet doğru orada bir kısıtlama yok. Fakat kısıtlama olmayışı, bir kişiye doğrudan aşağılayıcı ithamlarda bulunabileceğiniz anlamına gelmiyor.

Bu konuda, bu tip insanlara susanlarda da suç var. Siz susup, ‘kara mizah bu’ dedikçe, onlar sizden güç alıp, çıtayı yükseltiyorlar. İnançlarla ve milli değerlerle fütursuzca alay edip, küfürler edip nasıl ceza almıyorlar? Niçin yaptırım uygulanmıyor? Özgürlük dendiğinde aklınıza, birisine, birisinin inancı ve görüşüne küfür etmek mi geliyor? Bu özgürlük değil başıboşluk. Tıpkı bir sokak iti gibi başıboş sosyal medyada dolanan kitlenin, ceza almadan, ne kadar daha böyle devam edeceği meçhul. Bundan rahatsız olan kişilerin ve kurumların, iş işten geçmeden harekete geçmesi gerekiyor.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.