Süleyman ERKAN
Köşe Yazarı
Süleyman ERKAN
 

FINDIK İLE KABUĞU

      Karadeniz’in milli ürünleri; çay, fındık, balık, madenler, kerestecilik ilk akla gelenlerdir. Her ürünü üretirken mutlaka bir zahmeti vardır. Fındıktan yılda sadece bir defa ürün alınabiliniyor. Fındık ürünüyle adından en çok söz ettiren ilimiz Giresun, Ordu’dur.        Fındık bahçeleri kışa doğru gübrelenir, baharın budanır. Zamanına göre zararlı haşerelerle mücadele için ilaçlanır. Sonbahar, Kış, İlkbahar, Yaz bakımları ayrı ayrıdır. Hani bir atasözümüzde; “ Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.” Derler. Fındığın sağlam dallı ağaçları, Karadeniz’in yeşilliğine yeşil katar. Yazın yağışı bol olur. Ağustos ayının ortalarında fındık çotanakları tane, tane toplanarak sepetlere, çuvallara doldurulup, harmanlara yığılır. Fındık dalını eğerek fındık toplamak, rampa yerlerde kolay değildir. Yazın, sabahın seherinde fındık toplamaya başlayacaksın, sıcak, yağış rüzgâr demeden akşamın karanlığında elini fındık dalından çekeceksin. Yokuşu inişi hesaba katmadan çalışacaksın. Maniler, türküler söylenir yaşamın acımasız zor kanununda; “ Atların terkisi var. Fındığın türküsü var. Çoktan kaçacağım da, Geçinme korkusu var.” Çotanaklar patozlanarak fındık dış kabuğundan ayıklanır. Emekçilerin azda olsa yüzü güler gibi olur. Fındık kurutmak için nerede bir boş alan varsa serilir. Kaldırımlar, boş yollar, deniz kenarları, bahçeler fındık sergileriyle dolar taşar. Brandaların üzerlerinde ki fındıklar karıştırılırken bir yandan da ayıklanır. Yağmur yağarsa üstüne örtülecek brandası hazırdır. Bu Karadeniz’dir, ne zaman yağmur yağacağı belli olmaz. Bir yağdığın da günlerce inceden inceye yağar durur. Kurutulan fındık fiskobirlige, tüccara satılır. O yılın belirlenen birim fiyatından. Değeriyle emek verenlerin eline emeğinin karşılığı geçmese de.        “ Bir fındığın içini yar senden ayrı yemem. “        Türkiye, Dünya’nın en fazla fındık üreten ülkesidir. Türkiye; 515. 000 ton, İtalya; 132.699 ton, Azerbaycan; 52. 000 ton, Amerika Birleşik Devletleri; 46. 000 ton, Çin Halk Cumhuriyeti; 27. 290 ton, Gürcistan; 17.000 ton, Fransa; 14. 988 ton üretim yapmaktadır. Fındıkta Dünya birincisi olan ülke en iyi şekilde fındığını markalı bir şekilde işleyip, katma değeri yüksek fiyatlarla satıp bol kazanç elde etmelidir.           Fındık endüstri ürünü olarak birçok alanda kullanılmaktadır. Fındık, rafine edilerek yemeklik yağ olarak, temizleyici, nemlendirici, gres yağı üretiminde kullanılır. Koruyucu boya endüstrisinde kurutucu, kimyasal tepkimelerde katalizör olarak kullanılır.           İlaç ve kozmetik endüstrisin de yardımcı hammadde olarak, yaraların pansumanında, kadın doğum hastalıkları, deri, ağız hastalıklarında antiseptik olarak kullanılır.          Sanayide düzey aktif maddesi, korozyon inhibitörü (engelleyici), yağlama, metal kesme yağları, metal temizleme, asfalt plaka üretiminde kullanılır. Yağ çıkarılan fındık posası küspe yüksek oranda protein içermekte olup,( % 38-45) hayvan yemi olarak kullanılır.          Fındıkkabuğundan gübre oluşturularak, toprağın besin kaynağı artırılır. Fındıkkabuğu yüksek kalorili bir yakacaktır. Fındıkkabuğunu fabrikada işlenerek kontralit yapılır. Fındığın içinde A ve C vitaminleri bulunur. Karbonhidrat, protein ve yağa sahiptir. Fındıkta demir, kalsiyum, potasyum acısından da yüksek bir besindir.         Fındığın kabuğunu kışın ısınmak için kullanılır. Geçen yıl fındıkkabuğunun tonu 550 tl iken bu yıl 1200-1550 tl arasında satılmaktadır. Sebebini sorduğumuzda pahalılık ve kömüre yapılan yüksek oranda ki söylemektedirler. Kömürün yer altından birçok aşama ve emekle çıkartıldığını, fındığın kabuğunun o kadar emek, zaman harcanmadığını anlatsak da, işiten olmuyor.       Doğal gaz kullananların fındıkkabuğuna ihtiyacı olmadığına göre;  soba yakan aileler kabuğa ihtiyaçları oluyor. Yöneticiler fındıkta olduğu gibi kabuğa da bir taban fiyat koymalıdırlar. Fındık üreticilerinden fındığı alırken, üzerine fındıkkabuğu fiyatını da ekleyerek üreticilere yansıtmalıdırlar.        Fındığı üretmek ayrı bir dert, satmak ayrı bir hüner, işlemesi ayrı sanat ustalık, pazarlaması başka bir derttir. Bu dertlerin üstesinden ancak akıl, bilimle birlik ve beraberlikle çıkılır. Fındık üreticileri bir araya gelip kooperatif kurmaları gerekmektedir.         Üretene, işleyene, tüketene selam olsun.  
Ekleme Tarihi: 18 Kasım 2021 - Perşembe
Süleyman ERKAN

FINDIK İLE KABUĞU

      Karadeniz’in milli ürünleri; çay, fındık, balık, madenler, kerestecilik ilk akla gelenlerdir. Her ürünü üretirken mutlaka bir zahmeti vardır. Fındıktan yılda sadece bir defa ürün alınabiliniyor. Fındık ürünüyle adından en çok söz ettiren ilimiz Giresun, Ordu’dur.

       Fındık bahçeleri kışa doğru gübrelenir, baharın budanır. Zamanına göre zararlı haşerelerle mücadele için ilaçlanır. Sonbahar, Kış, İlkbahar, Yaz bakımları ayrı ayrıdır. Hani bir atasözümüzde; “ Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.” Derler. Fındığın sağlam dallı ağaçları, Karadeniz’in yeşilliğine yeşil katar. Yazın yağışı bol olur. Ağustos ayının ortalarında fındık çotanakları tane, tane toplanarak sepetlere, çuvallara doldurulup, harmanlara yığılır. Fındık dalını eğerek fındık toplamak, rampa yerlerde kolay değildir. Yazın, sabahın seherinde fındık toplamaya başlayacaksın, sıcak, yağış rüzgâr demeden akşamın karanlığında elini fındık dalından çekeceksin. Yokuşu inişi hesaba katmadan çalışacaksın. Maniler, türküler söylenir yaşamın acımasız zor kanununda; “ Atların terkisi var. Fındığın türküsü var. Çoktan kaçacağım da, Geçinme korkusu var.” Çotanaklar patozlanarak fındık dış kabuğundan ayıklanır. Emekçilerin azda olsa yüzü güler gibi olur. Fındık kurutmak için nerede bir boş alan varsa serilir. Kaldırımlar, boş yollar, deniz kenarları, bahçeler fındık sergileriyle dolar taşar. Brandaların üzerlerinde ki fındıklar karıştırılırken bir yandan da ayıklanır. Yağmur yağarsa üstüne örtülecek brandası hazırdır. Bu Karadeniz’dir, ne zaman yağmur yağacağı belli olmaz. Bir yağdığın da günlerce inceden inceye yağar durur. Kurutulan fındık fiskobirlige, tüccara satılır. O yılın belirlenen birim fiyatından. Değeriyle emek verenlerin eline emeğinin karşılığı geçmese de.

       “ Bir fındığın içini yar senden ayrı yemem. “

       Türkiye, Dünya’nın en fazla fındık üreten ülkesidir. Türkiye; 515. 000 ton, İtalya; 132.699 ton, Azerbaycan; 52. 000 ton, Amerika Birleşik Devletleri; 46. 000 ton, Çin Halk Cumhuriyeti; 27. 290 ton, Gürcistan; 17.000 ton, Fransa; 14. 988 ton üretim yapmaktadır. Fındıkta Dünya birincisi olan ülke en iyi şekilde fındığını markalı bir şekilde işleyip, katma değeri yüksek fiyatlarla satıp bol kazanç elde etmelidir.

          Fındık endüstri ürünü olarak birçok alanda kullanılmaktadır. Fındık, rafine edilerek yemeklik yağ olarak, temizleyici, nemlendirici, gres yağı üretiminde kullanılır. Koruyucu boya endüstrisinde kurutucu, kimyasal tepkimelerde katalizör olarak kullanılır.

          İlaç ve kozmetik endüstrisin de yardımcı hammadde olarak, yaraların pansumanında, kadın doğum hastalıkları, deri, ağız hastalıklarında antiseptik olarak kullanılır.

         Sanayide düzey aktif maddesi, korozyon inhibitörü (engelleyici), yağlama, metal kesme yağları, metal temizleme, asfalt plaka üretiminde kullanılır. Yağ çıkarılan fındık posası küspe yüksek oranda protein içermekte olup,( % 38-45) hayvan yemi olarak kullanılır. 

        Fındıkkabuğundan gübre oluşturularak, toprağın besin kaynağı artırılır. Fındıkkabuğu yüksek kalorili bir yakacaktır. Fındıkkabuğunu fabrikada işlenerek kontralit yapılır. Fındığın içinde A ve C vitaminleri bulunur. Karbonhidrat, protein ve yağa sahiptir. Fındıkta demir, kalsiyum, potasyum acısından da yüksek bir besindir.

        Fındığın kabuğunu kışın ısınmak için kullanılır. Geçen yıl fındıkkabuğunun tonu 550 tl iken bu yıl 1200-1550 tl arasında satılmaktadır. Sebebini sorduğumuzda pahalılık ve kömüre yapılan yüksek oranda ki söylemektedirler. Kömürün yer altından birçok aşama ve emekle çıkartıldığını, fındığın kabuğunun o kadar emek, zaman harcanmadığını anlatsak da, işiten olmuyor.

      Doğal gaz kullananların fındıkkabuğuna ihtiyacı olmadığına göre;  soba yakan aileler kabuğa ihtiyaçları oluyor. Yöneticiler fındıkta olduğu gibi kabuğa da bir taban fiyat koymalıdırlar. Fındık üreticilerinden fındığı alırken, üzerine fındıkkabuğu fiyatını da ekleyerek üreticilere yansıtmalıdırlar.

       Fındığı üretmek ayrı bir dert, satmak ayrı bir hüner, işlemesi ayrı sanat ustalık, pazarlaması başka bir derttir. Bu dertlerin üstesinden ancak akıl, bilimle birlik ve beraberlikle çıkılır. Fındık üreticileri bir araya gelip kooperatif kurmaları gerekmektedir.

        Üretene, işleyene, tüketene selam olsun.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.