Erhan GÜNDOĞAR
Köşe Yazarı
Erhan GÜNDOĞAR
 

İNTERNET HAYATIMIZI TESLİM ALIYOR

Nerede kaldık, nerede nefes alıyor bir türlü kestiremiyoruz. Varacağımız yerde belli değil. Bu Dünya ile ilgili söylüyorum. Vakti zamanı gelince zaten yolculuk yapacağım. Burada varacak bir yer yok bana göre. Her şey bir kablonun ucunda, hatta artık kablosuz bile denilebilir. Benim için çok da bir mana ifade etmeyen bir dünya ve hayat internet, bilen bilir ve gören de zaten görür. Haber dışında bu mereti kullanma diye bir meramım yok. Bu yaşa kadar böyle huzurlu olmuşum bundan sonra huzurumu bozacak değilim. Dün bir sporcum ile ayaküstü bir lafladık. Şimdi kendisi esnaf. Babasından aldığı işi devam ettirmek için çabalıyor. İşleri sordum kendisine. “Hocam çok sıkıntılı, gelen ucuz almak için elinden gelen pazarlığı yapıyor. İnan satış yapmadan çoğu zaman eve gidiyorum” dedi. “Bende niye bu kadar sıkıntı var” dedim tekrar. “Ya internetten alışveriş bizi çok zorluyor. Fiyatlar bizim yüzde 30-40 daha az fiyatlarda ve kargoda bedava, bu da bizim işlerimizi baltalıyor” diyerek cevap verdi. Ayrıca gençlerin kıyamet gibi internet üzerinden her şeyi aldığını söylediğinde, meselenin bam teli anlaşıldı. Bu güne kadar internet üzerinden tek bir şey almadım. Gerekte duymadım. İşim yokta küresel leş yiyicilerin teknesine su taşıyamam. Bizim esnafımız gözümüzün nurudur. Hayatımda ihtiyaç duyduğum şeylerin dışında teknoloji, bilim, şu bu gibi lazım olduğu kadarıyla müşerref oldum. Gerisi beni ırgalamaz. Sabah akşam her yerde gözümüze çarpan insanı ayartan reklam, tanıtım, promosyon ve buna benzer şeylerin bir anlamı da yok. Bu aralar(son birkaç senedir başımızdan aşağı boca edilen furya ile)bizi birer internet kölesi yapmaya çalışıyorlar. Buna iki misal vereyim isterseniz de mevzu açık bir şekilde belli olsun. Biri, Türk Telekom reklamın da, modem ile konuşan çocuğun halleri. Diğeri de daha yeni ekranlara gelen, İş bankası reklamındaki, iklim değişikliğinin biz insanlar tarafından(buradaki biz Türkiye’de yaşayanlar ve benzerleri)meydana getirildiğini kafalara vuran ve felaketler eşliğinde anlatan reklam. İş belli. Suçlu sıradan insanlar. Ancak bu işin arkasında olanlardan tek kelime yok. O da cız bir mevzu ki, tek bir laf edemiyorlar. Çünkü ipin ucu p…un elinde! Bulmuşlar bir değirmen bizleri öğütmeye çalışıyorlar.  Yok öyle üç liraya, beş köfte, geçti o günler! 
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2021 - Salı
Erhan GÜNDOĞAR

İNTERNET HAYATIMIZI TESLİM ALIYOR

Nerede kaldık, nerede nefes alıyor bir türlü kestiremiyoruz. Varacağımız yerde belli değil. Bu Dünya ile ilgili söylüyorum. Vakti zamanı gelince zaten yolculuk yapacağım. Burada varacak bir yer yok bana göre. Her şey bir kablonun ucunda, hatta artık kablosuz bile denilebilir. Benim için çok da bir mana ifade etmeyen bir dünya ve hayat internet, bilen bilir ve gören de zaten görür. Haber dışında bu mereti kullanma diye bir meramım yok. Bu yaşa kadar böyle huzurlu olmuşum bundan sonra huzurumu bozacak değilim.

Dün bir sporcum ile ayaküstü bir lafladık. Şimdi kendisi esnaf. Babasından aldığı işi devam ettirmek için çabalıyor. İşleri sordum kendisine. “Hocam çok sıkıntılı, gelen ucuz almak için elinden gelen pazarlığı yapıyor. İnan satış yapmadan çoğu zaman eve gidiyorum” dedi. “Bende niye bu kadar sıkıntı var” dedim tekrar. “Ya internetten alışveriş bizi çok zorluyor. Fiyatlar bizim yüzde 30-40 daha az fiyatlarda ve kargoda bedava, bu da bizim işlerimizi baltalıyor” diyerek cevap verdi. Ayrıca gençlerin kıyamet gibi internet üzerinden her şeyi aldığını söylediğinde, meselenin bam teli anlaşıldı. Bu güne kadar internet üzerinden tek bir şey almadım. Gerekte duymadım. İşim yokta küresel leş yiyicilerin teknesine su taşıyamam. Bizim esnafımız gözümüzün nurudur. Hayatımda ihtiyaç duyduğum şeylerin dışında teknoloji, bilim, şu bu gibi lazım olduğu kadarıyla müşerref oldum. Gerisi beni ırgalamaz. Sabah akşam her yerde gözümüze çarpan insanı ayartan reklam, tanıtım, promosyon ve buna benzer şeylerin bir anlamı da yok. Bu aralar(son birkaç senedir başımızdan aşağı boca edilen furya ile)bizi birer internet kölesi yapmaya çalışıyorlar. Buna iki misal vereyim isterseniz de mevzu açık bir şekilde belli olsun. Biri, Türk Telekom reklamın da, modem ile konuşan çocuğun halleri. Diğeri de daha yeni ekranlara gelen, İş bankası reklamındaki, iklim değişikliğinin biz insanlar tarafından(buradaki biz Türkiye’de yaşayanlar ve benzerleri)meydana getirildiğini kafalara vuran ve felaketler eşliğinde anlatan reklam. İş belli. Suçlu sıradan insanlar. Ancak bu işin arkasında olanlardan tek kelime yok. O da cız bir mevzu ki, tek bir laf edemiyorlar. Çünkü ipin ucu p…un elinde! Bulmuşlar bir değirmen bizleri öğütmeye çalışıyorlar.  Yok öyle üç liraya, beş köfte, geçti o günler! 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.