Yiğitefe Şahin
Köşe Yazarı
Yiğitefe Şahin
 

Koca koca çocuklar

Geçen gün Erhan Gündoğar hocam ile bir konu hakkında sohbet ediyorduk. Hemen bir özet geçeyim size; bir firma istikrarlı bir şekilde çalışıyorken bir anda düzenini bozuyor. Neden biliyor musunuz? Nedeni, ‘sözde rakip firma’ da kendi düzenini bozup, o firmaya nispet yaparak bir mesaj veriyor. Bu mesajın adı ise tabiri caizse ‘Gelin sizinle boy ölçüşelim’. Bu mesaj sadece firmalar arasında değil insanlar arasında da yaşanıyor. Başka insanların veya firmaların önüne geçmek için kendi kişiliklerini arkada bırakıyorlar. Aslında bu olay başka bir köşemde bahsettiğim iç savaşın ilk aşaması. İnsanlar birbirleri ile gereksiz bir yarış içerisindeler. Hâlbuki herkes kendi yoluna baksa, kendi çizgisini belli edip planını ortaya koysa belki de daha başarılı olacaklar. Fakat plan ve proje çerçevesinde çalışmak yerine, insanların gözünü boyamayı tercih ediyorlar. Büyük firmalar arasında sorun çıkarmayan tatlı atışmalar oluyor bazen. Bunlarda sorun olduğunu düşünmüyorum. Aksine beni eğlendiriyor.  İnsanların arasında ki yarış firmalara nazaran daha kalp kırıcı olabiliyor. Birebir yüzüne karşı veya kişi belirterek, onu ezerek, önüne geçmeye çalışıyor. Özellikle sosyal medyada buna sıkça denk gelebiliriz. Sergilediği başarıdan ötürü övünmek yanlış değil. Yanlış olan şey, başarıyı sergilediğinde başkalarına ‘sıkıyorsa sende yap, beceriksiz sen nasıl yapacaksın’ tarzında cümleler ile nispet yapmak. Bu cümleler doğrudan hedef belirttiği için haliyle insanlar arasında anlamsız bir yarış başlıyor. Tekrar söylemek istiyorum ki tatlı rekabeti her zaman desteklerim. Fakat bu yarışın tatlı, dostça bir yanı yok. Bildiğiniz birbirlerine açık açık hakaret veya küfür ederek yarışı yapmaya davet ediyorlar! İnsanlar arasında geçtiğinde kalp kırıyor. Firmalar arasında geçtiğinde, firma içerisinde, ekonomik sıkıntı veya düzensizlik yaratıyor. Bırakın insanlar veya firmalar kendi çizgilerinde ilerlesinler. Nedir bu göz boyama, şov yapma hevesiniz sizin! Rakip firma daha fazla ürün yaptı diye patronun işçilere ‘siz de yapın’ diye zulüm yapması sizce de çok saçma değil mi? Firma veya insan bir çizgi belirlediğinde, bir düzen oluşturduğunda, istikrarlı ve kendinden emin şekilde yoluna devam ederse, başarıyı görecektir. Fakat bu yarışa girildiğinde, yükseliş ne kadar ani ve hızlı olursa ileride de o kadar sert çakılır. Karşı bir firma veya başka bir insanın sözlerine aldırış etmeden, bu saçma yarış teklifini kabul etmeden kısacası başka bir kişi veya firmanın önüne geçmek için kişiliğini arkasında bırakmayanlar, çoğu zaman daha başarılı olacaktır.  
Ekleme Tarihi: 05 Haziran 2021 - Cumartesi
Yiğitefe Şahin

Koca koca çocuklar

Geçen gün Erhan Gündoğar hocam ile bir konu hakkında sohbet ediyorduk. Hemen bir özet geçeyim size; bir firma istikrarlı bir şekilde çalışıyorken bir anda düzenini bozuyor. Neden biliyor musunuz? Nedeni, ‘sözde rakip firma’ da kendi düzenini bozup, o firmaya nispet yaparak bir mesaj veriyor. Bu mesajın adı ise tabiri caizse ‘Gelin sizinle boy ölçüşelim’. Bu mesaj sadece firmalar arasında değil insanlar arasında da yaşanıyor. Başka insanların veya firmaların önüne geçmek için kendi kişiliklerini arkada bırakıyorlar. Aslında bu olay başka bir köşemde bahsettiğim iç savaşın ilk aşaması. İnsanlar birbirleri ile gereksiz bir yarış içerisindeler. Hâlbuki herkes kendi yoluna baksa, kendi çizgisini belli edip planını ortaya koysa belki de daha başarılı olacaklar. Fakat plan ve proje çerçevesinde çalışmak yerine, insanların gözünü boyamayı tercih ediyorlar. Büyük firmalar arasında sorun çıkarmayan tatlı atışmalar oluyor bazen. Bunlarda sorun olduğunu düşünmüyorum. Aksine beni eğlendiriyor. 

İnsanların arasında ki yarış firmalara nazaran daha kalp kırıcı olabiliyor. Birebir yüzüne karşı veya kişi belirterek, onu ezerek, önüne geçmeye çalışıyor. Özellikle sosyal medyada buna sıkça denk gelebiliriz. Sergilediği başarıdan ötürü övünmek yanlış değil. Yanlış olan şey, başarıyı sergilediğinde başkalarına ‘sıkıyorsa sende yap, beceriksiz sen nasıl yapacaksın’ tarzında cümleler ile nispet yapmak. Bu cümleler doğrudan hedef belirttiği için haliyle insanlar arasında anlamsız bir yarış başlıyor. Tekrar söylemek istiyorum ki tatlı rekabeti her zaman desteklerim. Fakat bu yarışın tatlı, dostça bir yanı yok. Bildiğiniz birbirlerine açık açık hakaret veya küfür ederek yarışı yapmaya davet ediyorlar!

İnsanlar arasında geçtiğinde kalp kırıyor. Firmalar arasında geçtiğinde, firma içerisinde, ekonomik sıkıntı veya düzensizlik yaratıyor. Bırakın insanlar veya firmalar kendi çizgilerinde ilerlesinler. Nedir bu göz boyama, şov yapma hevesiniz sizin!

Rakip firma daha fazla ürün yaptı diye patronun işçilere ‘siz de yapın’ diye zulüm yapması sizce de çok saçma değil mi? Firma veya insan bir çizgi belirlediğinde, bir düzen oluşturduğunda, istikrarlı ve kendinden emin şekilde yoluna devam ederse, başarıyı görecektir. Fakat bu yarışa girildiğinde, yükseliş ne kadar ani ve hızlı olursa ileride de o kadar sert çakılır. Karşı bir firma veya başka bir insanın sözlerine aldırış etmeden, bu saçma yarış teklifini kabul etmeden kısacası başka bir kişi veya firmanın önüne geçmek için kişiliğini arkasında bırakmayanlar, çoğu zaman daha başarılı olacaktır.  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.