DEÜ Bilim Kafe’nin 4. Buluşması Tarihi Gemide

GÜNDEM (SÇ) - Selami Çelebi | 30.12.2025 - 09:08, Güncelleme: 30.12.2025 - 09:08 290 kez okundu.
 

DEÜ Bilim Kafe’nin 4. Buluşması Tarihi Gemide

Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi projesi kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesinde düzenlenen Bilim Kafe Sohbetleri’nin 4’üncü buluşması, Pasaport İskelesi’nde demirleyen Koca Piri Reis Gemisi'nde gerçekleştirildi.
Programa; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, rektör yardımcıları Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, Prof. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz, Prof. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, Genel Sekreter V. Prof. Dr. Dündar Yener ile akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. İzmir, Pasaport İskelesinde demirleyen Koca Piri Reis Gemisi'nde gerçekleştirilen programın açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, “Yükseköğretim Kurulunun başlattığı Bilim Kafe Sohbetleri ile vatandaşlarımızla halkımızı bir araya getiriyoruz. Bugün burada 4’nü, gerçekleştirdiğimiz program ile Kültür Turizm Bakanımız başta olmak üzere, bakan yardımcılarımız ve YÖK Başkanımızın da yakından takip ettiği Kızlan Osmanlı Batığı hakkında yeni bilgiler edineceğiz” Kazdıkça çok sayıda eser ortaya çıktı DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Harun Özdaş, enstitü araştırma ekibi tarafından tespit edilen Kızlan Osmanlı Batığı üzerinden Türkiye'nin denizcilik tarihi ve su altı kültürel mirasına ilişkin bilimsel çalışmaları anlattı. Kızlan Osmanlı Batığı'nın, Türkiye'de kazısı yapılan tek 17. yüzyıl Osmanlı batığı olma özelliği taşıdığına dikkat çeken Özdaş, Osmanlı denizcilik tarihine ışık tutacak önemli buluntular elde edildiğini belirterek, "Bu yıl Geleceğe Miras Projesi kapsamında yüksek bir fon alarak 3 ay boyunca çalıştık. 3 metre derinlikte genellikle fazla buluntuya rastlanmaz. Çünkü gemiler karaya oturur, hırsızlar tarafından soyulur ve parçalanır. Bu kazı çalışmalarında ön hazırlıkları gerçekleştirdik. Başlangıçta buluntu beklemiyorduk ancak kazdıkça çok sayıda eser ortaya çıktı. Kazanlar, kepçeler, tabaklar, taraklar ve tüfekler bulduk. Bu da o dönemde kendini savunabilen askerî bir mürettebatın varlığına işaret ediyor," ifadelerini kullandı. Özdaş, Çalışmalarda ayrıca topun namlusunu temizlemeye yarayan harbi, flüt, kurşun külçe, mühür, mum makası ve pipo gibi günlük yaşama dair çok sayıda eserin de gün yüzüne çıkarıldığı aktarıldı.
Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi projesi kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesinde düzenlenen Bilim Kafe Sohbetleri’nin 4’üncü buluşması, Pasaport İskelesi’nde demirleyen Koca Piri Reis Gemisi'nde gerçekleştirildi.

Programa; DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, rektör yardımcıları Prof. Dr. Hamdi Şükür Kılıç, Prof. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz, Prof. Dr. Dilşen İnce Erdoğan, Genel Sekreter V. Prof. Dr. Dündar Yener ile akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

İzmir, Pasaport İskelesinde demirleyen Koca Piri Reis Gemisi'nde gerçekleştirilen programın açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, “Yükseköğretim Kurulunun başlattığı B ilim Kafe Sohbetleri ile vatandaşlarımızla halkımızı bir araya getiriyoruz. Bugün burada 4’nü, gerçekleştirdiğimiz program ile Kültür Turizm Bakanımız başta olmak üzere, bakan yardımcılarımız ve YÖK Başkanımızın da yakından takip ettiği Kızlan Osmanlı Batığı hakkında yeni bilgiler edineceğiz”

Kazdıkça çok sayıda eser ortaya çıktı

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Harun Özdaş, enstitü araştırma ekibi tarafından tespit edilen Kızlan Osmanlı Batığı üzerinden Türkiye'nin denizcilik tarihi ve su altı kültürel mirasına ilişkin bilimsel çalışmaları anlattı.

Kızlan Osmanlı Batığı'nın, Türkiye'de kazısı yapılan tek 17. yüzyıl Osmanlı batığı olma özelliği taşıdığına dikkat çeken Özdaş, Osmanlı denizcilik tarihine ışık tutacak önemli buluntular elde edildiğini belirterek, "Bu yıl Geleceğe Miras Projesi kapsamında yüksek bir fon alarak 3 ay boyunca çalıştık. 3 metre derinlikte genellikle fazla buluntuya rastlanmaz. Çünkü gemiler karaya oturur, hırsızlar tarafından soyulur ve parçalanır. Bu kazı çalışmalarında ön hazırlıkları gerçekleştirdik. Başlangıçta buluntu beklemiyorduk ancak kazdıkça çok sayıda eser ortaya çıktı. Kazanlar, kepçeler, tabaklar, taraklar ve tüfekler bulduk. Bu da o dönemde kendini savunabilen askerî bir mürettebatın varlığına işaret ediyor," ifadelerini kullandı.

Özdaş, Çalışmalarda ayrıca topun namlusunu temizlemeye yarayan harbi, flüt, kurşun külçe, mühür, mum makası ve pipo gibi günlük yaşama dair çok sayıda eserin de gün yüzüne çıkarıldığı aktarıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.