Giresun Adasının tarihi gün yüzüne çıkıyor

TURİZM 17.05.2021 - 20:31, Güncelleme: 17.05.2021 - 20:31 32763+ kez okundu.
 

Giresun Adasının tarihi gün yüzüne çıkıyor

Giresun Valiliğinden yapılan açıklamada, Giresun Adasının Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Giresun Müze Müdürlüğü tarafından Arkeolog ve Sanat Tarihçilerinden oluşan uzman kadrosu ve teknik ekibiyle tekrar kazılarak tarihe ışık tutulacağı belirtildi.
Giresun'un tabiat güzellikleri, coğrafi konumu ve tarihsel süreç içinde taşıdığı tarihi miraslar sebebi ile ülkemizin turizm faaliyetleri ve kültürü açısından önem arz eden bir noktada olduğu kaydedilen açıklamada, "Bu anlamda Giresun’un sahip olduğu zenginlikler arasında Giresun Adası başta gelmektedir. Giresun Adası,  Gedikkaya  Mevkii karşısında  ve deniz içinde yaklaşık 38.507 m2’lik alanı kaplayan  üzerinde insan yerleşimi bulunmuş olan Karadeniz’in nadir adalarından biridir. Ada tarihte “Aretias, Nesos, Areos ve Khalkeritis gibi pek çok isimle anılmıştır. Antikçağdan beri süregelen yaşam izlerine sahip olan ada birçok efsane ve mitolojik anlatıma konu olmuştur. “Herkül ve Altın Post Efsanesi” bunlardan en çok bilinenidir. Yine savaşçı kabile olan Amazon Kadınlarının Adaya seferler düzenledikleri ve burada yaşadıkları anlatılagelen efsanelerdendir. MÖ.2.binden itibaren yerleşimin başladığı düşünülen adada Helen, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda yapı kalıntısı ve yaşam ibaresine rastlanmıştır. Adayı boydan boya çevreleyen sur kalıntıları, MS.2.yy’a tarihlendirilen tapınak kalıntısı, MS.12. yy’da yapıldığı bilinen kilise kalıntısı, şapel,su kuyusu ve çok sayıda mezar yapısı adadaki yaşamı ve tarihsel zenginliği gözler önüne sermektedir. Ayrıca tarih boyunca doğal bir liman ve barınak olarak kullanılmış olan Giresun Adası şimdilerde gerçek sahibi olan martı, karabatak ve bazı göçmen kuşların doğal yaşam alanı olarak dikkat çekmektedir.4 bin yıllık geçmişiyle, mistik bir inancın merkezi konumundaki Hamza Taşı olarak adlandırılan kaya parçası Ada’daki önemli unsurlardan biridir. Tüm bu özellikleri barındırması gereği ile mülkiyeti Hazineye ait olan Ada, Trabzon Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün kararı ile 17.05.1991 tarihinde İkinci Derecede Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir" denildi. 'Yapıların bazıları kısmen ortaya çıkmıştır' Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı; "Giresun Adası’nın tarihsel süreçteki medeniyet kurgusunu ortaya çıkartmak ve ele geçen bulguların Giresun İli’nin kültür ve tarihsel zenginliğine ilme  katması amaçlanarak, Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisli Giresun Adası’nda 2009-2010 yıllarında 2 yıl üst üste Giresun Müze Müdürlüğü Başkanlığında, Konya Selçuk Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü tarafından Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ile Arkeolojik yüzey araştırması yapılmış ve birçok buluntu ele geçmiştir. Bu buluntular ışığında ve Giresun Adasının Karadeniz tarihinde koruduğu öneme istinaden 2011 ve 2012 yılında yine Giresun Müzesi  Başkanlığında  Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile birlikte Giresun Adasında Arkeolojik Kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda surlarla çevrili adada yer alan yapıların bazıları kısmen ortaya çıkarılmıştır. Adada Ortaçağ yerleşimine ait tapınak üzerinde inşa edilmiş kilise, kule, yönetici yapısı, şapel ve sarnıç gibi yapılarla birlikte Klasik ve Helenistik Döneme ait liman sahası ve sunu çukurları tespit edilmiştir. 2015 yılında yapılan Arkeolojik kazı çalışmalarında Şapel kalıntısı ve şarap küpü olarak bilinen Pithosların yer aldığı alanlar ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca kalıntılar içersinde Bizans dönemine ait sikkeler yine Bizans dönemine ait büyük bölümü sağlam kalmış sırlı seramik kase, çatı ve mezar kiremitleri ile birlikte çok sayıda iskelet bulunmuştur.2016 ve 2017 yıllarında yapılan Arkeolojik kazı çalışmalarında ise önceki yıllarda açılmış olan kazı alanı üzerinde detaylandırılarak ilerlenmiş ve seramik, fresk ve mozaik parçalarına, cam boncuk ve mimari taş parçaları gibi buluntulara rastlanmıştır. Giresun Adası’nın yüzeyinde ve toprağın altında bir hazine gibi yatan geçmişin kalıntıları günümüze değin birçok bilimsel çalışma ile gün yüzüne çıkartılmaya çalışılmıştır. Ancak Karadeniz’in engin mavi sularında adeta büyülü görüntüsüyle daha birçok bilinmeze gebe olan Ada elbette ki birçok yeni araştırmayı ve bilimsel çalışmayı beklemektedir. Giresun İli turizmine katkısı sonsuz olacak bu tabiat şaheserinin bilimsel anlamdaki arkeolojik kazı çalışmalarının yapılabilmesi için Eylül-Ekim 2021 Döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Giresun Müze Müdürlüğü tarafından Arkeolog ve Sanat Tarihçilerinden oluşan uzman kadrosu ve teknik ekibiyle tekrar kazılara başlanacaktır. Kamuoyuna duyurulur"
Giresun Valiliğinden yapılan açıklamada, Giresun Adasının Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Giresun Müze Müdürlüğü tarafından Arkeolog ve Sanat Tarihçilerinden oluşan uzman kadrosu ve teknik ekibiyle tekrar kazılarak tarihe ışık tutulacağı belirtildi.
Giresun'un tabiat güzellikleri, coğrafi konumu ve tarihsel süreç içinde taşıdığı tarihi miraslar sebebi ile ülkemizin turizm faaliyetleri ve kültürü açısından önem arz eden bir noktada olduğu kaydedilen açıklamada, "Bu anlamda Giresun’un sahip olduğu zenginlikler arasında Giresun Adası başta gelmektedir. Giresun Adası,  Gedikkaya  Mevkii karşısında  ve deniz içinde yaklaşık 38.507 m2’lik alanı kaplayan  üzerinde insan yerleşimi bulunmuş olan Karadeniz’in nadir adalarından biridir. Ada tarihte “Aretias, Nesos, Areos ve Khalkeritis gibi pek çok isimle anılmıştır. Antikçağdan beri süregelen yaşam izlerine sahip olan ada birçok efsane ve mitolojik anlatıma konu olmuştur. “Herkül ve Altın Post Efsanesi” bunlardan en çok bilinenidir. Yine savaşçı kabile olan Amazon Kadınlarının Adaya seferler düzenledikleri ve burada yaşadıkları anlatılagelen efsanelerdendir. MÖ.2.binden itibaren yerleşimin başladığı düşünülen adada Helen, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda yapı kalıntısı ve yaşam ibaresine rastlanmıştır. Adayı boydan boya çevreleyen sur kalıntıları, MS.2.yy’a tarihlendirilen tapınak kalıntısı, MS.12. yy’da yapıldığı bilinen kilise kalıntısı, şapel,su kuyusu ve çok sayıda mezar yapısı adadaki yaşamı ve tarihsel zenginliği gözler önüne sermektedir. Ayrıca tarih boyunca doğal bir liman ve barınak olarak kullanılmış olan Giresun Adası şimdilerde gerçek sahibi olan martı, karabatak ve bazı göçmen kuşların doğal yaşam alanı olarak dikkat çekmektedir.4 bin yıllık geçmişiyle, mistik bir inancın merkezi konumundaki Hamza Taşı olarak adlandırılan kaya parçası Ada’daki önemli unsurlardan biridir. Tüm bu özellikleri barındırması gereği ile mülkiyeti Hazineye ait olan Ada, Trabzon Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün kararı ile 17.05.1991 tarihinde İkinci Derecede Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı ilan edilmiştir" denildi. 'Yapıların bazıları kısmen ortaya çıkmıştır' Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı; "Giresun Adası’nın tarihsel süreçteki medeniyet kurgusunu ortaya çıkartmak ve ele geçen bulguların Giresun İli’nin kültür ve tarihsel zenginliğine ilme  katması amaçlanarak, Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisli Giresun Adası’nda 2009-2010 yıllarında 2 yıl üst üste Giresun Müze Müdürlüğü Başkanlığında, Konya Selçuk Üniversitesi, Arkeoloji Bölümü tarafından Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ile Arkeolojik yüzey araştırması yapılmış ve birçok buluntu ele geçmiştir. Bu buluntular ışığında ve Giresun Adasının Karadeniz tarihinde koruduğu öneme istinaden 2011 ve 2012 yılında yine Giresun Müzesi  Başkanlığında  Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ile birlikte Giresun Adasında Arkeolojik Kazı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar sonucunda surlarla çevrili adada yer alan yapıların bazıları kısmen ortaya çıkarılmıştır. Adada Ortaçağ yerleşimine ait tapınak üzerinde inşa edilmiş kilise, kule, yönetici yapısı, şapel ve sarnıç gibi yapılarla birlikte Klasik ve Helenistik Döneme ait liman sahası ve sunu çukurları tespit edilmiştir. 2015 yılında yapılan Arkeolojik kazı çalışmalarında Şapel kalıntısı ve şarap küpü olarak bilinen Pithosların yer aldığı alanlar ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca kalıntılar içersinde Bizans dönemine ait sikkeler yine Bizans dönemine ait büyük bölümü sağlam kalmış sırlı seramik kase, çatı ve mezar kiremitleri ile birlikte çok sayıda iskelet bulunmuştur.2016 ve 2017 yıllarında yapılan Arkeolojik kazı çalışmalarında ise önceki yıllarda açılmış olan kazı alanı üzerinde detaylandırılarak ilerlenmiş ve seramik, fresk ve mozaik parçalarına, cam boncuk ve mimari taş parçaları gibi buluntulara rastlanmıştır. Giresun Adası’nın yüzeyinde ve toprağın altında bir hazine gibi yatan geçmişin kalıntıları günümüze değin birçok bilimsel çalışma ile gün yüzüne çıkartılmaya çalışılmıştır. Ancak Karadeniz’in engin mavi sularında adeta büyülü görüntüsüyle daha birçok bilinmeze gebe olan Ada elbette ki birçok yeni araştırmayı ve bilimsel çalışmayı beklemektedir. Giresun İli turizmine katkısı sonsuz olacak bu tabiat şaheserinin bilimsel anlamdaki arkeolojik kazı çalışmalarının yapılabilmesi için Eylül-Ekim 2021 Döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Giresun Müze Müdürlüğü tarafından Arkeolog ve Sanat Tarihçilerinden oluşan uzman kadrosu ve teknik ekibiyle tekrar kazılara başlanacaktır. Kamuoyuna duyurulur"
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.