‘Pınar için adaletten de İstanbul sözleşmesinden de vazgeçmiyoruz’

“Öfkeliyiz, İsyandayız… Nadira Kadirova için, Gülistan Doku için, Keremet Nyshanaova  için, Pınar Gültekin için ve adını sayamadığımız katledilen bütün kızkardeşlerimiz için buradayız.  Korkmuyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz….Mücadelemiz, 6 aylık hamile eşini pompalı tüfekle öldüren Ali Rıza Yüzer’e, Pınar Gültekin’i diri diri yakıp bir varile sokan, sonrasında üzerine beton döken, en vahşi hisleriyle bir kadını öldüren Cemal Metin Avcı’ya ve şu an adını sayamayacağımız nice  kadın  katiline, “haksız tahrik indirimi” vererek cezasını düşüren, adeta ülkemizde “erkeklik indirimine” dönüşerek,  erkeği  ödüllendiren, kadın katilini koruyan, cesaretlendiren  “erkek yargıya” dır.  Mücadelemiz, 20 Mart 2021 tarihinde bir gece baskınıyla şiddete uğrayan  ve uğrama tehlikesi olan kadını koruyan İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararı alan tek adam rejimine ve ayakta kalmak için kadına, LGBTİ+'lara saldıran faşist eril düzenedir. Bütün bu cinayetler, yargının verdiği kararlar, siyasi iradenin tavrı bir kez daha bizlere göstermektedir ki, “kadın cinayetleri politiktir”, bu cinayetleri önlemenin yolu da toplumun bilincine sirayet eden eşit yurttaşlık hakkını görmeyen, kadını baskılayan, itaat etmediğinde öldürebilen, toplumun bu yapısını iyi bilip, bu yapıyı kendi muhafazakar, faşist politikalarına alet eden zihniyete ve uygulamalarına karşı örgütlü mücadele vermek, yılmadan, vazgeçmeden, gücümüze güç katmaktır.

Bu güç dün Danıştay’daydı. Danıştay, yurdun dört bir yanından gelen kadın hakları savunucuları ile doldu taştı. Örgütlü kadın gücü Danıştay’da bir kez daha haykırdı “İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmeyeceğiz” diye, umuyoruz ki, üst yargı yürütmenin vermiş olduğu  haksız,  hukuksuz bu idari kararı bozar.  Bir gece yarısı bu idari kararı veren siyasi  erk  unutmasın ki, biz feministler, hakkımız olanı hep mücadeleyle elde ettik, mücadeleyle de korumaya, genişletmeye kararlıyız. Haklarımızdan, yaşamlarımızdan, özgürlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Hiç bir kadın, hiç bir LGBTİ+, hiç bir çocuk bu ülkede tedirgin yaşamayacak, hiç bir ebeveyn kızının küllerini  öpmeyecek, kemiklerini aramayacak. Bu ülkeye kadın erkek eşitliğine dayalı, adaletli, mutlu  kadınların, mutlu gençlerin, mutlu insanların  olduğu aydınlık yarınları  biaz getireceğiz, örgütlü mücadelemiz getirecek, bilinçli duruşumuz  getirecek ve   kimse hakkımız olan elimizden alamayacak!”