Tamzara’da Bir Soluk
Bazen çok uzaklara gitmeden de başka dünyalara adım atmak mümkün. Memleketimizin gizli kalmış köşelerinde, tarihiyle, kültürüyle ve insan sıcaklığıyla sizi şaşırtacak, kendi memleketinizde gezgin gibi hissettirecek yerlerden biri, Tamzara...
Mimarisiyle, insanlarının misafirperverliği ile, havası ve kaynak suları ile Tamzara, sanki bambaşka bir şehirde tatile gitmişsiniz hissi veriyor. Bulancak’a 2 saat uzaklıkta olan köy, aslında Şebinkarahisar’a bağlı bir mahalle.
Köyün girişinde dokuma okulu sizi karşılıyor. Kapısındaki tabelada “ya oku ya doku” yazan bu okul, Tamzara kumaşından dokuma kursları olan bir halk eğitim merkezi. Bu pamuk kumaş ve dokuma tekniği, Tamzara’nın halkına, bölgede daha önceleri yaşayan Ermenilerden kalmış geleneksel bir sanat. Köydeki kadınların bir kısmı dokuma yapıyor, fakat gençlerin pek istekli olmadığını söylüyorlar. Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’den ünlü isimlerin de katıldığı defilelerin düzenlendiği, Tamzara kumaşının dünyaya tanıtıldığı etkinlikler de yapılıyormuş burada.
Çok kalabalık bir mahalle değil burası, yazın 750 kışın ise 50 kişinin kaldığını öğrendim. Tıpkı tüm Anadolu köyleri gibi burada da herkes birbirini tanıyor, yeni gelenlere de sıcak kanlılıkla yaklaşıp nereden olduğunuzu öğrenmek istiyorlar. Köyde bir otel var, tüm köye ait. Öyle güzel bir sistem kurulmuş ki, otel ve alt katındaki restoranın gelirleri ile mahallenin ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Tamzara’nın yerlisi, mahallesini gerçekten seviyor ve kültürünün, dokusunun bozulmaması için emek harcıyor.
Köy kahvesinin içinde, okey ve kart oynayan köylülerin tam ortasında yerden bir kaynak suyu çıkıyor. Adı “Akıl Suyu”. Bu sudan içen akıllanırmış. Zaten köyden bir abinin deyişi ile de “buranın en okumayanı da lise mezunudur” diyorlar. Kimsenin kimsenin işine karışmadığı, misafire kapısı sonuna kadar açık fakat kültürünü bozacaklara da kapalı, insanı aydın ve tok bir mahalle burası.
Tamzara’ya gidip güzel doğasını gezmek, gözlemelerinden yemek ve insanlarıyla sohbet etmek, bizi kendi memleketimizde turist gibi hissettirdi. Eğer yolunuz Şebinkarahisar tarafına düşerse, Tamzara’ya mutlaka uğrayın. Misafirperver insanları, köklü dokuma geleneği, temiz havası ve doğal kaynak suları ile burası, sadece bir köy değil; geleneksel sanatların halen devam ettiği, mahalle kültürünün ve dostlukların yaşadığı bir yer. Bazen de keşfetmek için kilometrelerce yol yapmaya gerek olmaz, sadece doğru yönü seçmek yeterli olur...