Türkiye, dostluk üzerine eline hiçbir devletin su dökemeyeceği mükemmel, nadir emsali olmayan bir bir ülke.

Nerede komşularının başı ağrısı onlara elinden geleni yapmıştır yapmaya da devam etmektedir.

Düşkünlerin hamisi(Koruyucusu )olmak, hem dinimizin hem de insanlığın gerektirdiği bir konum.

Bakın bugüne dek, Türkiye hiçbir ülkeye düşmanlık yapmamış ve onların gelecekleriyle ilgili tavır almamıştır.

Ama, gel gör ki, özellikle PKK terörü konusunda, isimlerini benim yazmama gerek yok, hemen hemen her komşu yada ilişkilerimizin bulunduğu sözde dost ülkeler bize destek verecekleri yerde, sırtımızdan vurmuşlar, vurmak içinde fırsat kollamışlardır.

Şu anda İsrail’le bir konumuz var.

Mavi Marmara baskını..

Masum insanlara yardım için gönderilen içlerinde diğer ülkelerinde yardımsever gruplarının bulunduğu mavi Marmara gemisine İsrail uluslar arası sularda silahlı saldırı yapmış 3 ABD li ve Türkler hayatlarını bu saldırıda kaybetmişti.

Konu Uluslar arası platformlara taşındığı halde BM’ lerin anlaşılmaz tavrı ve raporu da kamuoyuna yansımış, beklentilerimiz ülkemiz insanlarını üzmüştü.

4 kez özür dilemek için kapımızı aşındıran şımarık İsrail kim ve kimlerden cesaret buldu ise, bu tavrından sonradan vazgeçti.

Ankara bunun ardından İsrail’e karşı tedbir paketi açıkladı ve İsrail’inde bu tedbir paketine karşı misilleme hazırlığında olduğu iddia edildi.

İsrail' yayımda olan,Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, İsrail'in Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Ülkemizi sert önlemlerle 'cezalandırmak' istiyor. Bu çerçevede İsrail, Yahudi lobisinin güçlü olduğu ABD'de Ermenilerle işbirliği içine girecek ve terör örgütü PKK'ya askerî yardım teklifinde bulunacak. Lieberman'ın planları arasında, 'işbirliği yapmak ve mümkün olan her alanda destek vermek için' PKK'nın Avrupa'daki elebaşılarıyla  görüşmek de var.

Gazete Yedioth Ahronoth, İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın üst düzey isimlerinin, konuyla ilgili bugün Lieberman'la yapacakları toplantıya hazırlık için önceki gün bir araya geldiklerini baskıya verdi.

 Anılan gazete 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın son açıklamalarına ve Ankara'nın Kudüs ile diplomatik bağların düzeyini düşürme kararına İsrail'in vereceği cevap' konuşulacak.

Türkiye'nin aslında İsrail'in özür dilemesiyle ilgilenmediğini ve Ankara'nın İslam dünyasındaki imajını yükseltmek için İsrail yönetimi ile çatışmayı tercih ettiğini iddia etmiş.

Bakan  Lieberman’da bu nedenle, özür dilemek için formüller aramanın yersiz olduğunu, bunun yerine İsrail'in Türkiye'yi cezalandıracak girişimlere odaklanması gerektiğini düşünüyormuş..

İsrail, bu gelişmelerin ışığında sinsi planlarını uygulamanın peşinde, tabi ki, Türkiye aleyhtarı sinsi düşmanlarımızla işbirliği ortamları yaratmanın planlarını yapmaya başladı.

Önümüzdeki günlerde,ABD'ye gitmeyi amaçlayan, Lieberman, Ermeni lobisi temsilcileriyle bir araya gelerek bunları konuşacak, Ülkemiz,  karşıtı işbirliği yapma teklifinde bulunması muhtemel planları arasında yer alıyor.

Bunu ardında ise en ö planda sözde Ermeni soykırımının uluslararası alanda tanınmasına İsrail'in yardım edeceği anlamını, Ağrı Dağı konusunda Türkiye ve Ermenistan arasındaki tartışmada İsrail, Ermenistan'ı desteklemesi yer alıyor.

Bitmedi, “su uyur düşman uyumaz” derler ya hani, Yedioth Ahronoth’un, Türkiye'yi "cezalandırma” konusunda, PKK ile de işbirliğinin yapılacağını ileri sürmesi, düşündürücü..

Gazetenin haberinin diğer bölümünde,, "Lieberman, Kürt isyancı grubu PKK liderleri ile Avrupa'da toplantıları düzenlemeyi planlaması düşüncesi, onlarla 'işbirliğini yapmak ve onları mümkün olan her alanda güçlendirme’, ideali, Kürtlerin, İsrail'den eğitim ve silah biçiminde askerî yardım isteyebilir, böyle bir adım gerçekleşirse büyük bir Türkiye karşıtı pozisyon olur." ifadelerine yer veriliyor.

İsrail’in sinsi planlarında, Ülkemize karşı azınlık kartını  açma planı, İsrail'in dünya genelinde misyonlarında Türkiye'nin azınlıklara karşı "gayri meşru" adımlarıyla mücadele için bir kampanya başlatacağı iddiaları kabul edilebilir değil.

 İsrail’li gazetenin haberinde, Dışişleri Bakanı Lieberman’ın, "Erdoğan'dan, İsrail ile uğraşmanın acısını çıkartacak bir bedel alacağız. Türkiye bize saygı ve nezaket gösterse iyi olur." şeklinde sözler sarf etti, demesi de manidar.

TBMM başkanı Cemil Çiçek Lieberman’ın açıklamasını sorumsuzluk, CHP lideri Kılıçdaroğlu da haddini aşan sözler olarak değerlendirdiler ve tepki verdiler.