Sevgili okuyucularım;

                Malumunuz.

                Bir oluşum gerçekleşti Giresun'da. Gıpta edilecek bir proje bu. Hayaldi gerçek oldu.

                Hangi firmadan  bahsettiğimi anlamışsınızdır herhalde:

                 ''FINDIKCIM''

                Giresun sevdalısı genç bir işadamının eseri.

                Mehmet Selim KİTAPÇI..

                Yıllardır hep fındığımızın garipliğinden ve sahipsizliğin-den bahsetmiyor muyduk ?

                Ediyorduk.

                Leblebinin bile 100 çeşidi yapılırken …Sadece şekerden yapılan pişmaniye bile süslü süslü kutularda, bir birinden şık mağazalarda lokumlar satılırken …

                Fındığımız yerlerde sürünmüyor muydu?

                Sürünüyordu.

                İşte 'FINDIKCIM' piyasaya giriverdi bütün ticari riskleri alarak..Ve kısa zamanda marka oldu.

                Efendim, 'reklam mı yapıyorsun !' diyebilirsiniz.

                Evet, yapıyorum .

                Niye kıskançlıktan çatlıyorsunuz ki..

                Sizde böyle oluşum yapın, sizin de reklamınızı yapacağım. 'Giresunlular yapamaz, beceremez ve yapsa da yürütemez' diyen zihniyete inat reklamınızı yapacağım!

                Yapmayan namerttir.

                Şimdi gelelim yazımızın asıl sebebine.

                Manşet haberimizi okuduğunuzu biliyorum.

                Duyduklarıma ve dinlediklerime inanmak istemedim önce. Ama   hepsi doğruydu. Kumyalı parkında olan FINDIK EVİ'nin başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiş. İşletme sahibi Giresun'dan geçen yabancı misafirlerimizin dikkatini çekmek , onlara dünyanın en iyi fındığını tattırmak için  dikkat çekici görselliği zengin  afişler yaptırmış.

                Sen misin bunu yapan.Bizim Belediyenin işgüzarlığı tutmuş. Ne mi yapmışlar?

                FINDIK EVİ'nin yol kenarına fındık yazan totemini diktirmemişler.

                Yetmemiş.Önünde bulunan bir birinden güzel afişleri ve  tabelaları kaldırtmışlar.

                Yahu, insan düşmanına bile bunu yapmaz.

                Ne marifet ama!.. Fındığa mı hasımsınız, yoksa herkes  parasını mevduatta  tutup yatırımdan kaçarken  iş ve aş yaratarak Giresun ekonomisine katkı sağlamak için fındık ürünlerini piyasaya süren işadamına mı?

                Bu ne rezalet, bu ne kin kardeşim.

                FINDIK EVİ'ne baskı yapan anlayışı anlamakta güçlük çekiyorum ! Ama şunu da biliyorum. Bu bir Giresun fotoğrafıdır. Ne yazık ki böyle. Biz Giresunlular bu konularda  bir birimize destek çıkaracağımıza, böyle bir oluşumun önünü açarak marka olmasına destek vereceğimize, yabancı misafirlerimizi, yoldan geçen İstanbullu, Balıkesirli, Antepli, Trabzonlu, Bursalı ve diğerlerini durdurmak için asılan tabelaları kaldırıyoruz. O totemi hep beraber elimizle dikmemiz lazımken , yıkıyoruz .

                Soruyorum.

                Fabrikada  ve mağazada çalışan Giresunlu'ya , tüm ham maddesi  Giresun fındığı olan ve hepimizin hayali olan bu firmayı ne yapmamız lazım?. Evet, sesinizi duyuyorum. Vurun kahpeye misali. Hep beraber bir araya gelip yıkmamız lazım .

                Evet, sevgili hemşerilerim ;

                Bizlerin yıkması gereken bu firma değil, bu zihniyet olmalı. Evet, bu zihniyeti yıkmak lazım. El ele vererek hep beraber büyük Giresun için; siyaseti, taraftarlığı, mikro milliyetçiliği ve çekişmeleri bir kenara bırakıp,  tek  yürek olmak lazım. Bir şehri büyük yapan; şirketleri, sermayesi, markaları ve siyaset-çileridir.

                Evet, buradan sevgili Başkan Kerim AKSU'ya sesle-niyorum ; Sen bir Giresun aşığısın. Bütün bunlar nasıl oluyor yahu!? Ortada işgal -mişgal de yok.

                Eminim bu olaydan haberi n yoktur.

                Çünkü, senin de  FINDIK EVİ'nin  ürünlerini alarak, diğer belediyelere ve misafirlere gururla gönderdiğini biliyorum.

                Sayın AKSU;

                Bu olayı araştırıp çözüm bulmalısın.

                Dahası.

                Kumyalı Parkı'ndaki yol kenarını sadece FINDIK  EVİ için değil; FİSKOBİRLİK için, orada reyonu olan HALİS FINDIK  için ve talebi olan diğer firmalar için bir fındık şenliğine dönüştürmelisin.

                Sana  yakışan  da budur.

                Evet , sayın AKSU,

                Bu olaydan hala haberiniz olduğunu sanmıyorum. Ve yanılmak da istemiyorum. Bu düşmanca tavrı engelleyin.

                Ses ver sayın başkan…