Giresun'un o ilçesi sanatçı fabrikası! Ünlü isimler memleketlerinin adını dünyaya duyurdu!

Giresun'un Şebinkarahisar ilçesi Türkiye'ye tarih boyunca bir çok sanatçı, profesör, sporcu, siyasetçi yetiştirmiş bir şehirdi.

Tarih boyunca önemli şahsiyetlerin memleketi olan Şebinkarahisar'ın adı tarih kitaplarında da yerini aldı.

Bu isimlerden bazılarının adı da Belediye Meclisi kararıyla ilçenin çeşitli cadde ve sokaklarına isimleri verildi.

Şebinkarahisarlı Önemli Şahsiyetler

İşte ilçenin adını duyuran o isimlerden bazıları...

-Aziz Nesin

-Kemal Tahir

-Ara Güler

-Rahşan Ecevit

-İdil Biret

AZİZ NESİN

Aziz Nesin’in (asıl adı Mehmet Nusret 1915 – 1995) babası Şebinkarahisar’ın Ocaktaşı (Gölve) köyündendir. Dünyaca tanınan mizah yazarıdır. 1935’de Kuleli Askeri Lisesi’ni, 1937’de Ankara’da Harp Okulu’nu bitirip asteğmen oldu. Son olarak 1939’da Askeri Fen Okulu’nu bitirdi. 1942’de Erzurum Müstahkem Mevkii İstihkâm Taburu Bölük Komutanlığı’na atandı. Ve bir bomba kazasında yaralandı. Askerlikten ayrılmasının ardından bir süre bakkallık, muhasiplik gibi işler yaptı. 1945 yılında ise gazeteciliğe başladı. Yedigün Dergisinde çalışmaya başladı. Oyun yazarlığı ve Tan Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı.

1946’da Sabahattin Ali’yle birlikte “Markopaşa” mizah gazetesini çıkardı ve büyük ses getirdi. İkinci kitabı Azizname’yi 1948’de çıkardı. 1952’de İstanbul’da Levent’te bir dükkân kiraladı ve Oluş Kitapevini açtı. Edebiyat hayatında iki yüze yakın takma ad kullanmıştır. Dolmuş(1955), Yeni Gazete(1957), Akşam(1958), Tanin(1960), Günaydın(1969), Aydınlık(1993) gibi dergi ve gazetelerde yayımlanan gülmece öyküleri, röportajlar ve fıkralarla çağdaş Türk edebiyatının ve en verimli kalemlerinden biri hâline geldi. 1956’da Kemal Tahir’le birlikte Düşün Yayınevi’ni kurdu. 1958’de Dolmuş Dergisi Karikatür dergisi ile birleşerek 1963’e dek yayıncılığı tek başına sürdürdü. Bir yandan da Yeni Gazete, Akşam ve Tanin’de günlük köşe yazılarına devam etti. 1962’de 42 sayı yaşayacak olan “Zübük” adlı mizah dergisini çıkardı. 1956 yılında İtalya’da (Bordighera’da) yapılan ve 22 ülkenin katıldığı Uluslararası Gülmece Yarışması’nda “Kazan Töreni” adlı öyküsüyle Altın Palmiye’yi kazandı. Ertesi yıl aynı ödülü ‘Fil Hamdi’ adlı öyküsüyle ikinci kez kazandı. Nesin 1966’da Bulgaristan’da yapılan uluslar arası gülmece yarışmasında birincilik ödülü olan Altın Kirpi’yi “Vatani Vazife” adlı öyküsüyle kazandı. 1968’de Milliyet Gazetesinin açtığı Karagöz Oyunu Yarışması’nda “Üç Karagöz” oyunuyla birincilik ödülü aldı. 1969’da Moskova’da yapılan Uluslararası Gülmece Yarışması’nda “İnsanlar Uyanıyor” adlı öyküsüyle Krokodil birincilik ödülü, 1970’de de Türk Dil Kurumu’nun Oyun Ödülü’nü “Çiçu” adlı oyunuyla kazandı. 1972’de Nesin Vakfı’nı kurdu. Vakıf’ta her yıl belirli sayıda alınan kimsesiz ve yoksul çocukların bakım ve eğitimlerini üstlendi. 1974’de Asya-Afrika Yazarlar Birliği’nin Lotus Ödülü’nü kazanan Nesin, 1975 Lotus ödülünü almak için Filipinler'in başkenti Manila’da yapılan törene katıldı. 1978’de “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” adlı romanıyla Madaralı Roman Ödülünü kazandı. 1985’de İngiltere’de Pen Kulüp Onur Üyeliği’ne seçildi. Tüyap’ın düzenlediği” Halkın Seçtiği Yılın Yazarı” ödülünü kazandı. 1989’da Sovyet Çocuk Fonunu’nun ilk kez verilen “Tolstoy Altın Madalyası’na değer görüldü. Yazar, söyleşi ve imza günü için gittiği Çeşme Alaçatı’da 5 Temmuz’u 6 Temmuz’a bağlayan gece sabaha karşı kalp kriziyle yaşama veda etti. 7 Temmuz 1995’te vasiyeti gereği hiçbir tören yapılmaksızın ve yeri belli olmayacak şekilde Çatalca’daki Nesin Vakfı’nın bahçesine gömüldü. Ardında 80 yıllık mücadele, sayısız başarı ve “Nesin Vakfı”’nı bıraktı.

RAHŞAN ECEVİT

Aslen Şebinkarahisarlı bir ailenin çocuğudur. Babası Namık Zeki Aral, annesi Zahide Aral'dır. Robert Koleji mezunudur. İzmir’de doğup büyüyen Rahşan Ecevit, Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ni bitirdi. 1970’li yıllarda köylüler ile uzmanların işbirliğini öngören Köylü Derneği’ni kurdu.

12 Eylül döneminde derneği kapatmak zorunda kaldı. 1986’da, Bülent Ecevit’in yasaklı olduğu dönemde, Demokratik Sol Parti’yi kurdu ve partinin genel başkanı oldu. Yasaklar kaldırıldıktan sonra genel başkanlığı Bülent Ecevit’e devredip örgütlenmeden sorumlu genel başkan yardımcılığını üstlendi.

İDİL BİRET

İdil Biret 1940 yılında doğdu. Anne tarafı Şebinkarahisar, baba tarafı Erzincanlıdır. İlk piyano derslerini Mithat Fenmen’den aldı. TBMM’nin çıkardığı özel kanunla yedi yaşında Fransa’ya gönderildi. Nadia Boulanger’nin gözetiminde Paris Konservatuvarı’nın yüksek piyano, eşlikçilik ve oda müziği bölümlerini birincilikle bitirdi. Beş kıtayı kapsayan sayısız konserlerinde Boston senfoni, Leningrad Filarmoni, Leipzig, Gevvandhaus, Dresden Staats Kapelle, Sydney Senfoni, Tokyo Filarmoni, Paris Senfoni gibi orkestralarla Boult, Kepme Keilberth, Sargent, Monteux, Leinsdorf, Scherchen, Rozhdestvensky, Mackerras, gibi ünlü şeflerin yönetiminde çalmıştır.

Montreal, Royan, Atina, Persepolis, Berlin, Ruhr dahil olmak üzere birçok uluslar arası festivale katıldı. Uluslararası birinci İstanbul festivalinde Yahudi Menuhin ile Ludwig van Beethoven’in sonatlarını, 1986 “Montpellier Festivali”nde Beethoven Senfonilerinin Fransz Liszt tarafından yapılan piyano uyarlamalarının tamamını dünyada ilk kez 4 konserde seslendirdi. Kraliçe Elisabeth (Belçika), Van Cliburn (ABD), Busoni (İtalya), Liszt (Almanya), gibi birçok uluslararası piyano yarışmasında jüri üyeliği yapan İdil Biret’in aldığı ödüller arasında “Lilli-Boulanger (Boston), “Harriet Cohen / Dinulipatti” (Londra), Polonya Hükümetinin “kültürel liyakat” ve Fransız Hükümeti’nin “chevalier de ı’ordre natrional de merite” nişanları bulunmaktadır. İdil Biret, 1971 yılından beri devlet sanatçısıdır. Bugüne kadar seslendirdiği plakların sayısı 45 adet CD ile 60’ı aşmaktadır. Bunlar arasında plak tarihinde ilk kez komple proje halinde seslendirilen Beethowen / Liszt senfonilerinin tamamı Frederic Chopin’in bütün piyano eserleri, Johannes Brahms’ın bütün solo piyano eserleri ve konçertoları, Sergei Rachmaninoff’un bütün piyano eserleri yer almaktadır. Bunlar pek çok eleştirmenin hayranlığıyla karşılanmış ve sanatçının “çağımızın en önde gelen piyano ustalarından biri” olarak nitelenmesine yol açmıştır. 1955’te Chopin Plakları Büyük Ödülü” yarışmasında jüri özel ödülünü kazanmıştır. Aynı yıl kaydettiği Fransız besteci Pierre Boulez’in üç sonatını içeren CD Paris’te yılın “Altın Diyapazon” ödülünü almış ve Le Monde gazetesi tarafından 95 yılın en iyi plakları arasına seçilmiştir. 1997 yılında, 100. Ölüm Yıl Dönümü nedeniyle Brahms’ın tüm solo eserlerini 5 koroluk bir dizide seslendirmiştir.

KEMAL TAHİR

II. Abdülhamit’in yaverlerinden Şebinkarahisarlı Yüzbaşı Tahir Bey ile Nuriye Hanım’ın oğlu olan Kemal Tahir’in asıl adı İsmail Kemalettin Demir’dir. 1910’da İstanbul’da doğdu. Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde röportaj yazıları çıktı ve çevirmen, düzeltmen olarak çalıştı. Yedigün ve Karikatür dergilerinde sekreterlik, Karagöz Gazetesi’nde başyazarlık, Tan’da yazı işleri Müdürlüğü yaptı. 1957’de Aziz Nesin’le birlikte “Düşün Yayınevi”ni kurdu. Ölünceye kadar kalemiyle geçindi. 1955’te kendi adını kullanarak yayımladığı hikâye kitabı “Göl İnsanları” ilgiyle karşılandı. Bu kitabı konularını kasaba ve köy yaşamından alan Anadolu romanları ve yakın tarihin romanlarını izlediği kent romanları izledi. Köy romanlarının ilk Sağırdere (1955) ve onun devamı olan Körduman’da (1957) Çorum’un Yamören köyünden Kamil’in serüvenini merkez alarak köylünün sorunlarını, etik değerlerini, köyün ekonomik yapısını, tarih içindeki bağlarını koparmadan sergiledi. Köy Enstitülü yazarların köye bakışından farklı bir yaklaşımdı bu.

Rahmet Yolları Kesti’de (1957) eşkıyalık olgusuna eğildi. Bu konudaki görüşü Yaşar Kemal’in İnce Memedi’yle tam bir karşıtlık oluşturuyordu. Yedi Çınar Yaylası (1958), Köyün Kamburu (1959) Büyük Mal (1970), üçlemesinde köylünün günlük hayatını, ağa, eşref sömürüsünü mütareke döneminden Cumhuriyet’e uzanan tarihi fonda ele aldı. Fethi Naci’nin onun en başarılı romanlarından saydığı Esir Şehrin İnsanları (1956) ve Esir Şehrin Mahpusu’nda (1962) mütareke dönemini, Kurtuluş Savaşı’nın bir Osmanlı paşazadesi üzerindeki değiştirici etkisini; Yorgun Savaşçı’da (1965) ittihatçılarla millî mücadele yanlısı güçler arasındaki çatışmayı; Kurt Kanunu’nda (1969) İzmir Suikastı’nı; Yol Ayrımı’nda (1971) Serbest Fırka olayını anlattı. Asya tipi üretim tarzına ilişkin düşüncelerini ortaya koyduğu Devlet Ana (1967), üzerinde en çok konuşulan, en büyük tartışma çıkaran kitabı oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş yıllarına uzandığı, “Kerim Devlet” anlayışını vurguladığı bu romanda öbür romanlarındaki gerçekçi çizgiden uzaklaştı. Halk Hikâyeleri’nin, destan ve masalların yapısından, söyleyiş özelliklerinden yararlandı. 21 Nisan 1973’te geçirdiği bir kalp krizi sonucu İstanbul’da öldü. Yorgun Savaşçı ile Yunus Nadi, Devlet Ana ile Türk Dil Kurumu ödüllerini alan Kemal Tahir’in hapishane anılarından yola çıkarak yazdığı Namusçular, Karılar Koğuşu gibi kitapları ve Hür Şehrin İnsanları ölümünden sonra basıldı.

ARA GÜLER

Dünya çapında isim yapmış fotoğraf sanatçısı ve gazeteci Şebinkarahisarlıdır. Ara Güler ya da İstanbul Fotoğrafçısı; 16 Ağustos 1928’de İstanbul’da doğdu. 1950’de Yeni İstanbul Gazetesi’nde gazeteciliğe başlarken aynı zamanda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesine devam etti. 1958’de Time Life, Paris-Match ve Stern dergilerinin yakın doğu foto muhabirliği görevini üstlendi. 1954’de askerlik görevini tamamladı ve Hayat dergisinde fotoğraf bölüm şefi olarak çalışmaya başladı. Aynı yıllarda Henri Cartier Bresson ile tanışarak Paris Magnum Ajansı’na katıldı ve İngiltere’de yayımlanan Photography Annual Antolojisi onu dünyanın en iyi yedi fotoğrafçısından biri olarak tanımladı. 1962’de Almanya’da çok az fotoğrafçıya verilen Master Of Leica Unvanı’nı kazandı. 1967’de Kanada’da açılan İnsanların Dünyasına Bakışlar Sergisi’nde, 1968’de New York Modern Sanatlar Galerisi’nde düzenlenen renkli Fotoğrafın On Ustası adlı sergide, aynı yıl Almanya, Köln’de Fotokina Fuarı’nda yapıtları sergilendi. 1970’de Türkei adında fotoğraf albümü Almanya’da yayınlandı. 1971’de Lord Kinross’un Hagia-Sophia(Ayasofya) kitabının fotoğraflarını çekti.

Yine Skira Yayınevi tarafından Picasso’nun 90. yaş günü için yayınlanan Picasso Metamorphose et Unite adlı kitap için Picasso’nun foto röportajını yaptı. 1975’de ABD’ye davet edildi ve birçok ünlü Amerikalının fotoğraflarını çektikten sonra Yaratıcı Amerikalılar adlı sergisini dünyanın birçok kentinde sergiledi. Yine aynı yıl Yavuz Zırhlısının sökülmesini konu alan Kahramanın Sonu adlı bir belgesel film çekti. 1979’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin foto muhabirliği dalındaki birincilik ödülünü aldı. 1991’de Dışişleri Bakanlığı için Halikarnas Balıkçısı’nın (Cevdet Şakir Kabaağaçlı) The Sixth Continent adlı kitabını fotoğrafladı. İsmet İnönü, Winston Churchill, Indira Gandi, John Berger, Bertrant Russel, Alfred Hitchcock, Ansel Adams, Imogen Cunningham, Salvador Dali, Picasso gibi birçok ünlü kişi ile röportajlar yapmış, fotoğraflarını çekmiştir. Yıllarca üstünde çalıştığı Mimar Sinan yapıtlarının fotoğraflarını 1992’de Fransa’da ABD ve İngiltewre’de Sinan, Architech of Soliman the Magnificent adlı kitabı yayımlandı. Ara Güler’in fotoğrafları Paris Ulusal Kitaplık’ta, ABD’de Rochester George Eastman Müzesi’nde, Nebraska Üniversitesi Sheldon Koleksiyonu’nda bulunmaktadır. Köln Mueseum Ludwing’de, Das Imaginare Photo Museum’da fotoğrafları sergilenmektedir.

Bu şahsiyetler, Şebinkarahisar'ın kültürel ve sosyal hayatına önemli katkılarda bulunmuşlardır. Şebinkarahisarlı bu önemli şahsiyetlerin, hem Şebinkarahisar'ın hem de Türkiye'nin tarihine altın harflerle yazılacakları kuşkusuzdur.