170 Yıllık su değirmeni hayat bekliyor

Bulancak’ın Kuşluhan Köyünde, 170 yıl önce köylülerin un ihtiyacını karşılamak için kullanılan Caferoğlu Su Değirmeni, gelişen teknoloji ile birlikte tarihe karıştı.

Köylüler tarihe karışan su değirmenini tekrar hayata geçirmek için yetkililerden yardım bekliyorlar.  Bir yerin kültürel ve tarihi bağlarını oluşturan bütün mekanlar geleceğin en önemli miraslarındandır. Bu değerlerin korunması ve kullanabilir hale gelmesi için yetkililer ve bu değerlere sahip olanlar onları koruyarak bugüne ve yarınlara taşımalıdır. Ülkemizin hemen hemen her yerinde kültürel ve tarihi bu değerlere rast gelmek mümkündür. Bulancak bu konuda çok sayıda esere ve değere sahiptir.  Yaklaşık 150 - 200 yıllık bir zaman dilimini gösteren eserler ve değerler zaman zaman yetkililer ve sahipleri tarafından gerekli restorasyonlar yapılarak bugünlere taşınıyor. Bulancak Kuşluhan Köyünde yaklaşık 170 yıl önce bu bölgede ikametgâh eden insanların unlarını öğüten tarihi su değirmeni onca yıl geçtikten sonra ayakta kalmış, son yıllarda su değirmenin bir işlevi kalmayınca 25-30 yıl önce kendi kaderine terk edilip bırakılan bu değirmen yetkililerin kendisine hayat suyu vermesini bekliyor. Yığma taşlar ile yapılan su değirmenin yeniden hayat bulmasını isteyen köyün sakinlerinden Neriman Şahin gazetemize açıklamalarda bulundu. Kuşluhan Köyü Esenli mevkiinde bulunan ve yüz yetmiş yıl önce inşa edilen Caferoğlu değirmenini, tekrar faaliyete geçirmek istediklerini söyleyen Neriman Şahin , “Tarihimize sahip çıkmak, kültürel değerlerimizi korumak ve geçmişin, saygı, dostluk ve güven dolu atmosferini bugüne taşımak hedeflerimizden yalnızca birkaçı, o yıllarda, köyün en hareketli noktası olan değirmen, mısır öğütmenin yanında, halkın keder, sevinç ve bilgi birikimlerini paylaştığı bir iletişim merkezi olma görevini de üstlenmişti. Sosyal bağların çok kuvvetli olduğu o dönemde, ekonomik alanda da işbirliği yapılmaktaydı. Coğrafi özelliğinden dolayı dağınık bir yerleşim birimine sahip olan köyümüz, herkesin birbirini tanıdığı kocaman bir aile gibiydi. Su değirmenlerinin yok olmaya yüz tutması, ateş değirmeninde öğütülen unun ise düşük kalitede olması, bize elimizden kayıp gitmekte olan değirmenimizin önemini hatırlatmıştır. Bu bağlamda, kendi mısırımızı kendi değirmenimizde öğütmek, değirmen deresinin eşsiz güzelliğini halkımızla buluşturmak, köyümüzü ekonomik, sosyal ve kültürel alanda geliştirmek için yetkililerden ve vatandaşlarımızdan destek bekliyoruz. Ayrıca projemizde yer alan vatandaşlarımızın isimlerini, değirmenimizin onur köşesinde sergileyeceğiz” dedi.