‘Ulusal fındık çalıştayı’ndan üreticiye mağduriyet çıktı’

GÜNDEM 19.04.2019 - 17:17, Güncelleme: 30.10.2020 - 19:16 3850+ kez okundu.
 

‘Ulusal fındık çalıştayı’ndan üreticiye mağduriyet çıktı’

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin de katıldığı Ulusal Fındık Çalıştayı’nı değerlendiren Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan, “ Dört ana maddede toplanan sonuç bildirgesinde üreticilerin sorunları değil, tarım ve gıda tekellerinin çıkarları gözetilmiş.” dedi.
Yapılan Çalıştaya sendika olarak çağrılmadıklarını, katılım girişimlerine de yanıt verilmediği vurgulayan Turan, “Toplantıda üreticilerin örgütlü sesinin duyulmasını istemediler. Çıkan sonuç da ortada.” dedi.  Tüm Üreteci Köylüler Sendikası Genel Başkanı Sadık Turan, 17 Nisan Çiftçiler Günü’nde sorunların çözümüne yönelik değerlendirmeler yapılması gerekirken yine mağduriyetimiz sürdürülmek isteniyor diyerek sonuç bildirgesini değerlendirdi. “Dört ana grupta toplanan sonuç bildirgesi üretimden pazarlamaya, tüketimden imalata kadar her aşaması düşünülmüş ama üreticilerin ürünlerinin değerinin nasıl belirleneceği, üreticinin desteklenmesinin nasıl olacağı dikkate alınmamış. Sonuç olarak, yine ihracatçı ve tekelci grupların çıkarı düşünülmüş.” dedi. Turan; değerlendirmeyi sonuç bildirgesinin başlıklarına göre yaparak şunları söyledi:  Fındıkta verim ve kalite “Bu bölümde bahçelerin yaşlılığından ve verim düşüklüğü nedeniyle yeniden dikimden söz ediliyor, ama nasıl olacağı ve üreticilerin bundan nasıl yararlanacağından bahsetmiyorlar. Ayrıca üreticinin üretim bölgelerinden uzaklaştıklarını ve bu nedenle bakımın “şirketler” tarafından yapılması öneriliyor. Yani üretici değil, şirketler kazanacak. Bahçe yenilemeyi yıllara dağıtarak, masrafları devlet tarafından karşılanmasıyla üretici yapar. Ayrıca bu çalışmayı şirketler aracılıyla değil de kurulması gereken köy kooperatifleri aracılıyla yapılabilir. Kooperatif, üretim alanından ayrılanların bahçelerinin bakımını, üretim sürecini değerlendirir. Ama iktidarın amacı tarım arazilerini şirketlere teslim etmek olduğu için planını böyle yapıyor. Alan bazlı destekten yüzde on (%10) fon kesintisi yapılmak isteniyor. Üretici yasal hakkı olan GSMH’nin (%1)yüzde bir oranındaki desteği de alamazken yetersiz olan destekten kesinti yapılmak isteniyor. Bu politika üreticinin aleyhinedir.” Depolama ve muhafaza  “Bu bölümde açıkça “Lisanslı depoculuk destekleri sanayici ve tüccar lehine de genişletilmelidir.” vurgusu yapılmaktadır. Depo sorununun gündeme getirilmesi üreticinin elindeki fındığı bir merkezde toplayabilme niyetidir. Bu maddede de üretici korunmuyor. Depolama bir sorun ama çözümü şirketlerin lehine değil; üreticilerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesinin önündeki engelleri kaldırarak, destek olunarak üreticilerin kendi depolarını oluşturabilmeleri sağlanmalıdır.” Sanayi ticaret ve tüketim masası “Burada fındık alanlarının genişletilesinden söz ediliyor. Oysa yıllardır dikim alanlarının çok genişlediği, üretilen fazla fındığın da fiyat düşmesine neden olduğunu iddia ediyorlardı. Şimdi de fındık dikim alanlarını büyütmekten, verimi artırmaktan söz ediyorlar. Çıkarları neyi gerektiriyorlarsa öyle söylüyorlar.  Fındık fiyatının Mayıs-Haziran aylarında açıklanmasını ama serbest piyasa kurallarını sarsmaması koşuluyla; devlet fiyat açıklayabilirmiş. Yani ihracatçı ve tüccar üzülmemeli. Bu bölümde de alan bazlı desteğin eksikliği bahane edilerek üreticiye verilen tarım desteğinin kesilmesinin yolu aranıyor. Fındık ihtisas borsası da ihracatçı ve tüccarların kendi aralarındaki sorunu gidermeye yönelik bir girişimdir. Buradan da üreticiye yönelik bir çıkar yoktur.” Mevzuat ve destekleme Tüm Köy Sen Genel Başkanı Turan Çalıştayın asıl amacının bu bölümde vurgulananlar diyerek eleştirisini sürdürdü. “Üreticilerin ekonomik, sosyal nedenlerle topraklarını terk ediyorlar. Köylerde okul, sağlık ocağı kalmadı; ürününün değerini alamıyor, geçinemiyor. Arazi miras yoluyla bölünüyor. Küçük araziler ekonomik olarak getirisi olmadığı için bakımı da yapılmıyor. Bu gerçekler üreticiyi, göçe zorlamıştır. Bunlar doğru ama önerilen çözümle üreticilerin toprağına el koyma hedefleniyor. “Arazi bankacılığı ve sözleşmeli üretim ve arazi kiralaması uygulaması yaygınlaştırılmalı” deniyor.” İşte asıl amaç bu. Yıllardır fındık politikası “sözleşmeli tarım” sürecine gidiyor, diyorduk. Kapıya dayandı. Arazi bankacılığı aracılıyla şirketler üreticinin topraklarını belki 49 yıllığına kiralayacak, hatta satın alacaklar. “Ya köylüler şirketleşecek ya da şirketler tarım yapacak.” Eski Tarım ve Orman Bakanı Mehdi Eker bu sözleri söyleyeli çok oldu ama devamcıları uygulama aşamasına geldiler. Bu konuda da üretici lehine çözümümüz var. Üreticilerin önündeki örgütlenme engelleri kaldırılsın, kurulacak üretici kooperatifleri miras yoluyla bölünen arazilerin bakımını, üretimini, pazarlamasını yapar; kalan parasını da  üreticiye öder. Devletin kooperatiflere desteğini engelleyen 4572 sayılı birlikler yasası değiştirilmeli. Ama iktidar üreticilerden değil, sermaye gruplarından yana olduğu için böyle bir çözüm önermektedir.” dedi. Üretici buna izin vermeyecek Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan, “  Üreticilerin görüşü alınmadan yapılan çalıştaydan böyle bir sonucun çıkması şaşırtıcı değil. Ama üretici buna izin vermeyecek. Üretici köylüler, Tüm Köy Sen’de örgütlenerek emeğine, ürününe, geleceğine sahip çıkacaktır.” dedi.  
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin de katıldığı Ulusal Fındık Çalıştayı’nı değerlendiren Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan, “ Dört ana maddede toplanan sonuç bildirgesinde üreticilerin sorunları değil, tarım ve gıda tekellerinin çıkarları gözetilmiş.” dedi.

Yapılan Çalıştaya sendika olarak çağrılmadıklarını, katılım girişimlerine de yanıt verilmediği vurgulayan Turan, “Toplantıda üreticilerin örgütlü sesinin duyulmasını istemediler. Çıkan sonuç da ortada.” dedi.

 Tüm Üreteci Köylüler Sendikası Genel Başkanı Sadık Turan, 17 Nisan Çiftçiler Günü’nde sorunların çözümüne yönelik değerlendirmeler yapılması gerekirken yine mağduriyetimiz sürdürülmek isteniyor diyerek sonuç bildirgesini değerlendirdi. “Dört ana grupta toplanan sonuç bildirgesi üretimden pazarlamaya, tüketimden imalata kadar her aşaması düşünülmüş ama üreticilerin ürünlerinin değerinin nasıl belirleneceği, üreticinin desteklenmesinin nasıl olacağı dikkate alınmamış. Sonuç olarak, yine ihracatçı ve tekelci grupların çıkarı düşünülmüş.” dedi.

Turan; değerlendirmeyi sonuç bildirgesinin başlıklarına göre yaparak şunları söyledi: 

Fındıkta verim ve kalite

“Bu bölümde bahçelerin yaşlılığından ve verim düşüklüğü nedeniyle yeniden dikimden söz ediliyor, ama nasıl olacağı ve üreticilerin bundan nasıl yararlanacağından bahsetmiyorlar. Ayrıca üreticinin üretim bölgelerinden uzaklaştıklarını ve bu nedenle bakımın “şirketler” tarafından yapılması öneriliyor. Yani üretici değil, şirketler kazanacak. Bahçe yenilemeyi yıllara dağıtarak, masrafları devlet tarafından karşılanmasıyla üretici yapar. Ayrıca bu çalışmayı şirketler aracılıyla değil de kurulması gereken köy kooperatifleri aracılıyla yapılabilir. Kooperatif, üretim alanından ayrılanların bahçelerinin bakımını, üretim sürecini değerlendirir. Ama iktidarın amacı tarım arazilerini şirketlere teslim etmek olduğu için planını böyle yapıyor.

Alan bazlı destekten yüzde on (%10) fon kesintisi yapılmak isteniyor. Üretici yasal hakkı olan GSMH’nin (%1)yüzde bir oranındaki desteği de alamazken yetersiz olan destekten kesinti yapılmak isteniyor. Bu politika üreticinin aleyhinedir.”

Depolama ve muhafaza 

“Bu bölümde açıkça “Lisanslı depoculuk destekleri sanayici ve tüccar lehine de genişletilmelidir.” vurgusu yapılmaktadır. Depo sorununun gündeme getirilmesi üreticinin elindeki fındığı bir merkezde toplayabilme niyetidir. Bu maddede de üretici korunmuyor. Depolama bir sorun ama çözümü şirketlerin lehine değil; üreticilerin örgütlenmesi ve kooperatifleşmesinin önündeki engelleri kaldırarak, destek olunarak üreticilerin kendi depolarını oluşturabilmeleri sağlanmalıdır.”

Sanayi ticaret ve tüketim masası

“Burada fındık alanlarının genişletilesinden söz ediliyor. Oysa yıllardır dikim alanlarının çok genişlediği, üretilen fazla fındığın da fiyat düşmesine neden olduğunu iddia ediyorlardı. Şimdi de fındık dikim alanlarını büyütmekten, verimi artırmaktan söz ediyorlar. Çıkarları neyi gerektiriyorlarsa öyle söylüyorlar.

 Fındık fiyatının Mayıs-Haziran aylarında açıklanmasını ama serbest piyasa kurallarını sarsmaması koşuluyla; devlet fiyat açıklayabilirmiş. Yani ihracatçı ve tüccar üzülmemeli.

Bu bölümde de alan bazlı desteğin eksikliği bahane edilerek üreticiye verilen tarım desteğinin kesilmesinin yolu aranıyor. Fındık ihtisas borsası da ihracatçı ve tüccarların kendi aralarındaki sorunu gidermeye yönelik bir girişimdir. Buradan da üreticiye yönelik bir çıkar yoktur.”

Mevzuat ve destekleme

Tüm Köy Sen Genel Başkanı Turan Çalıştayın asıl amacının bu bölümde vurgulananlar diyerek eleştirisini sürdürdü. “Üreticilerin ekonomik, sosyal nedenlerle topraklarını terk ediyorlar. Köylerde okul, sağlık ocağı kalmadı; ürününün değerini alamıyor, geçinemiyor. Arazi miras yoluyla bölünüyor. Küçük araziler ekonomik olarak getirisi olmadığı için bakımı da yapılmıyor. Bu gerçekler üreticiyi, göçe zorlamıştır. Bunlar doğru ama önerilen çözümle üreticilerin toprağına el koyma hedefleniyor.

“Arazi bankacılığı ve sözleşmeli üretim ve arazi kiralaması uygulaması yaygınlaştırılmalı” deniyor.” İşte asıl amaç bu. Yıllardır fındık politikası “sözleşmeli tarım” sürecine gidiyor, diyorduk. Kapıya dayandı. Arazi bankacılığı aracılıyla şirketler üreticinin topraklarını belki 49 yıllığına kiralayacak, hatta satın alacaklar. “Ya köylüler şirketleşecek ya da şirketler tarım yapacak.” Eski Tarım ve Orman Bakanı Mehdi Eker bu sözleri söyleyeli çok oldu ama devamcıları uygulama aşamasına geldiler.

Bu konuda da üretici lehine çözümümüz var. Üreticilerin önündeki örgütlenme engelleri kaldırılsın, kurulacak üretici kooperatifleri miras yoluyla bölünen arazilerin bakımını, üretimini, pazarlamasını yapar; kalan parasını da  üreticiye öder. Devletin kooperatiflere desteğini engelleyen 4572 sayılı birlikler yasası değiştirilmeli. Ama iktidar üreticilerden değil, sermaye gruplarından yana olduğu için böyle bir çözüm önermektedir.” dedi.

Üretici buna izin vermeyecek

Tüm Köy Sen Genel Başkanı Sadık Turan, “  Üreticilerin görüşü alınmadan yapılan çalıştaydan böyle bir sonucun çıkması şaşırtıcı değil. Ama üretici buna izin vermeyecek. Üretici köylüler, Tüm Köy Sen’de örgütlenerek emeğine, ürününe, geleceğine sahip çıkacaktır.” dedi.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yildizhaber.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.